90'lı yılların sonu
Yer Kocaeli
Baba evi- müstakil bahçeli bir ev - ,bekarım,
O yıllarda Galatasaray Avrupa kupalarında fırtına gibi esiyor. Herkes Cim Bomlu. Saat gece yarısına yaklaşmış. CimBom bir zafer daha kazanmış Avrupada. Malum silahlar patlıyor heryerde..sevinçten. Annem birden dışarı fırladı ahlar vahlar içinde, gözünde bir dehşet delirmişçesine.
-Ne oldu Anne dedim
- Kardeşin Öldü dedi
- Ne ?
- Kardeşin Öldü,
Kardeşim yeniyetme bir delikanlı gurbette Caycuma da çalışıyor. Cep telefonu denen şey daha yok o yıllarda varsa da bizde yok. Kardeşim öldü ise annem bunu nasıl bilebilir ki. İçine mi doğdu.
- FesuphanAllah nereden biliyorsun öldüğünü dedim
- Silahlar patlıyor dedi.
- eee
- Çaycumada da silahlar patlıyordur. O da dışarı çıkmıştır. Vurulmuştur.
- Ay Anne gir içeriye şimdi biz vurulacağız. Kardeşimin vurulup öldüğü haberi bir gelsin sonra Ah vah edelim.
İşte bunun adı Evham.
Gerçeklik anlayışının karışıklığı. Olan gerçek değişmiyor. Kafalarda, zihnimizde kurguladığımız gerçeklik değişime uğruyor. Sağlıklı bir durum değil. Ufak bir Şizofreni atağı.
Yazar kitapta tam da bu halimizi dolu dolu sermiş yüreklerimizin önüne. Spoller olmaması için hikayeyi vermeyeceğim ama okuyanlar hatırlayacak . hani bir genç kızımız vardı. Alımlı güzel. Okusun diye- muhtemelen Üniversite öğrencisi - ailesinden uzakta yaşayan o genç kızımızı hatırladınız değil mi ?. Aklı fikri oynaşmakta, cinsellikte. Hani ne derler " Dervişin Zikri ne ise fikri de O dur ". Çevresinde ki reklamların dürtüsü ile yoğurulur bu cinsellik peşinde ki genç kızımız. Kapısına gelen Adamı görünce ürker ve aklına ne gelir. Bu adam şimdi beni itecek içeri girecek beni darb edip tecavüz edecek. Bu onun zihninde kurguladığı gerçeklik. Peki ya hakikat .. Hakkın hakkı yani gerçeğin gerçeği. Oysa Adam o kadar iy niyetli, temiz düşünceli ve çıkar gözetmeyen birisi. Dedik ya Dervişin Zikri diye. İşte Zikrinizi yani Zihninizi temiz tutun ki fikriniz de güzel olsun.
Muhtelif Evhamlar Kitabı ismiyle müsamma olan bir kitap. Genelde kitap isimleri satış odaklı olarak konur ama bu sefer içerikle bire bir örtüşüyor. Her öyküde çok çeşitli kuruntuların şekil verdiği insanları görüyoruz. Hikayeler ile aram pek iyi olmasa da ben hikayeleri sevdim. Hikayeler böyle dolu dolu yazıldı da biz mi okumadık. Teşekkürler
Ömür İklim Demir
Teşekkürler ilk hikayenizin sonuna
Tuz hikayesi/bölümünü ekelediğiniz için
Teşekkürler son hikayenizin
sonunda Selimi mutlu sona kavuşturduğunuz için.