Gönderi

87 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 32 hours
Ve örtü, "Ya Settâr!" der.. Ey ayıpları örten, ey ayıpları bağışlayan.. Birçok günahımızı örttüğün gibi bedenimizi, bedenimizi örttüğün gibi kusurlarımızı, kusurlarımızı örttüğün gibi islam çizgisi ile, hiç yoldan kaymadan, sapasağlam şekilde ruhumuzu ve kalbimizi de ört... Zira biz ahir zaman kadınları, yalnız bedeni örtmek ile kalakaldık. Tesettür yalnız bedene giydirilmezdi oysa. Dili örtmedik, sevmediğimiz ne olursa çemkirdik, kırdık ve döktük. Sevmediğimiz insanların arkasından neler neler söyledik! Gözleri örtmedik, nerede haram varsa oraya kaydı zihnimiz. Zihnimizin hakkını bile veremedik. Nerede bir müslüman acı çekse, yanlış yapsa, ilk onu görür olduk, görmek istemediğimize kör kesildik! Elleri örtmedik, nerede haram bir şey görürsek, oraya tıkladık, oraya çalıştırdık. Bütün yanlış perdeleri açmakta kullandık! Ayaklarımızı örtmedik, nerede yanlış dediğin varsa ilk oraya koştuk. Helâk olana kadar koştuk, nefes nefese kalınca eyvah dedik! Kulaklarımızı örtmedik, nerede müslüman kardeşimizin ayıbını duysak, hemen kulak kesildik. Kendi ayıplarımıza sağır olduk! Kalbimizi örtmedik, nefs ile hemhâl olmuş kalbimizi haramlarla çarptırdık. Senin zikrinden gayrı dünyalık ne varsa doldurduk! Midemizi örtmedik, nerede haram varsa, nerede şüpheli şey varsa, nerede "acaba" denildiyse onu yedik, parasını müslüman kardeşlerimize bomba olarak gönderdik! Oysa Resûlünün eşi Hz. Hatice'ye ilk emri bile "örtün" oldu. Resûlün, "örtün beni" dedi. Temizlenmeyi, dinginleşmeyi, muhafaza olmayı, incileri saklamayı bizlere "örtün" diye öğretti. Önce kendisini örttü, tepeden tırnağa örtüsüne büründü. Bizlere örnek oldu. Ne yazık ki bizler örtünemedik. Bedene giydirdiğimiz örtünün bile örtüye ihtiyacı olmaya başladı. Ve biz, kendi kusurlarımızdan gayrı her şeye bakar olduk. Göz kapaklarımızı korumayı unuttuk, kalbimizi korumayı unuttuk. Ruh, nefs ile kalb arasında kalıp bizim yanlışlarımız yüzünden eziyet çekerken, biz bunaltılarımıza sebep arar idik. Resûlün, kıyamet gününde mahşer kalabalığı arasından bir nidâcının, "Ey mahşer halkı! Gözlerinizi kapatın. Fatımâ Bint Muhammed geçecek!" diye nidâ edişini haber verdi bizlere. Nasıl bir örtüydü Fatımâ'da ki, bütün erkeklerin hayallerine "ana" olarak düştü... Nasıl bir örtü sevdasıydı Fatımâ'da ki, namahrem görmesin diye gece gömülmeyi istedi... Ey Rabbimiz! Bu kadar kusurlarımız varken, onları gecenin karanlığı ile dünyayı örtmesi gibi örtüp, bir de bizlerin yeryüzünde hiç günahımız yokmuşçasına kibirlenerek geziyor olmamıza sabreden Rabbimiz.. Bizler örtüyü zahire geçirdik, bâtınımız kuru bir sahrâ gibi kalakaldı. Nefse karşı en etkili silah örtü iken, savunmasız kaldı. Bizler, Fatımâ olmaya, Râbiâtül Adevî olmaya niyetli iken, nefslerimizden ebu cehil kokuları yükselmeye başladı. Ey Rabbimiz! Bizleri örtünün muhafaza edişi altına al, Bizlere öyle çarşaf giydir ki, senin emrini giyinirken, onun altında adeta yaprak misali eriyelim... Ve Ey Rabbimiz! Ayetini bizlere tepeden tırnağa giydir. Giydir ki, örtü bizlerin ruhuna muhabbet, kalbine feyz, yaşantısına islam, hayâline Resulullah, duasına cenneti düşürsün...
Örtüde 70 Esma
Örtüde 70 EsmaNuriye Çeleğen · Timaş Yayınları · 2019864 okunma
··
247 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.