Muhsin Demir
“Belli ki derin bir yaranın parçasıydı;öyle ağlıyor ,öyle düşünüyor ,öyle bakıyordu. Böyle bir yara ,insanın parçası olamaz, ancak insan böyle bir yaranın parçası olabilir…”
#psikolojik eserleri okumayı sever misiniz?
Ben severim.Sizde severseniz #birdelininakildefteri ni en yakın zamanda #okumanız dileğiyle
Ünlü Akademisyen , Mustafa Yalınayak,işsiz olduğu bir sabah okuduğu üçüncü sayfa gazete haberine takılı kalır ve okuduğu bu başlıkla olayın iç yüzünü araştırırmaya başlar
Yalnız yaşadığı evinde,komşusu Halit Efendi yle her dışarı çıktığında,gittiği kahvede her zaman karşılaşır.
Halit Efendi ye bu genç yaşta adam hakkında soru sorduğunda verdiği cevap hoşuna gitmez
Yine kahveye gittiği bir gün komşusu Rüstem Abinin o ölen kişiyi tanıdığını öğrenince olayın aslını öğrenmek için,gazeteyi eline alıp,kapısını çalar ama Rüstem Abi,patronuyla şehir dışına çıkmıştır.Mutsuz ve eli boş evine döner.
Hazırlanıp başvurduğu iş görüşmesine gider.Aynı gün altı aylık bir sözleşmeyle işe başlar.
Oturduğu masadan etrafı incelerken karşı masada çevresiyle hiç ilgilenmeden oturan hüzünlü bir yüz ifadesi taşıyan kadını kaçamak bakışlar ile incelemeye devam eder..
Mesai arkadaşı Şarya,Mustafa yı evlerine davet eder.Mustafa ile Şarya yı ,Şarya nın annesi karşılar.
Mustafa tanışma faslından sonra Sarya ve annesinin aslında aradığı kişiler olduğunu öğrenir.
O gün Şarya,Mustafa yı kime benzetti?
Mustafa,yıllarca neden insanlardan kaçmıştı?
Ünlü Akademisyen in sonu ne olur?
Okuduğu o haber neden o kadar ilgisini çekmişti?
Tum cevaplar eserde #okuyun arkadaşlar
66 sayfalık eserin içeriği derindi.Son günlerde aşırı duygusal olduğum icin benim icin zor bir okuma oldu ve aşırı etkisinde kaldığım icin yorumlamam uzun sürdü arkadaşlar