Gönderi

Ah'lar Ağacı
İç ses, diye söylendim Ve ah dedim sonra Böyle ah demeyi beli bükük bir ahlat ağacından öğrendim. Dallarına salıncak kurardı çocuklar, Hızlı yaşanan bir hayatın şarkılarıydı salıncaklar. Meyveleri tatsızdı Eski bir lanetten dolayı Herkes dişlerdi acı meyvelerini, Ve herkes söverdi ona. İsmini yazardı herkes onun bağrına, Ah derdi o. Ah! Bıçağı ucundaydı insanların hafızası "İnsan unutandır ve insan unutulmaya mahkûm olandır." Tanrı şöyle derdi o zaman: Ah! Ne çok dikeni vardı ahlat ağacının Tanrım, Ulaşılamazdı, Sen sarılmak istersen ona, O sana sarılamazdı. Ne çok dikenin vardı Tanrım! Ne çok isterdim, Sana sarılamazdım. Ve şöyle derdim o zaman: Ah!
Sayfa 19 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
·
75 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.