Gönderi

"Âlemlere rahmet için gönderildi dediler, inandım. Araştırdım; insanlara işkenceyi emrettiğini, karşı çıkanları en acımasız yöntemlerle öldürttüğünü, kollarını bacaklarını parçalattığını, kendisine muhalefet edenlere militanlarını gönderip özel planlarla suikast düzenletip katlettiğini, rahmet peygamberi olarak kendisine inananlara merhamet gösterirken, onu reddedip muhalefet edenlere ise son derece şiddetli olduğunu öğrendim. O, kendi ifadesi ile rahmet ve savaş peygamberiydi. İnananlara merhametli inkâr edenlere ise şedit... Barış dini dediler, inandım. Araştırdım; kitabının savaşı, öldürmeyi, saldırmayı, güçlü iken barışa yanaşmamayı öğütleyen ayetlerle dolu olduğunu gördüm. Hz. Muhammed hep savunma savaşı yaptı dediler, inandım. Hayatına dair temel kaynakları okudum. Kaynaklar yaptığı ilk savaşın silahsız bir ticaret kervanına saldırdığı için çıktığını söylüyordu. Savunmuyor, saldırıyordu. Güçsüzken savaştan elini çeken, elini silaha uzatmayan Hz. Muhammed; Medine’de güçlenince savaşsız ve seriyyesiz tek bir an bile geçirmedi. Medine’deki hayatı neredeyse tamamen savaşlardan ve seriyyelerden ibaret. Hz. Muhammed Emin’dir, sözüne güvenilirdir, antlaşmalarına riayet eder dediler, inandım. Hayatını okudum, zayıfken antlaşma yaparken güçlenince ilk bulduğu fırsatta antlaşmaları ihlal ettiğini, sırf onlar antlaşmalarını bozacaklar korkusuna kapıldığı için saldırıya geçtiğini, antlaşmanın bozulmasına neden olmayacak ve kolayca halledilebilecek meseleleri bahane edip antlaştığı kabilelerin üzerine yürüdüğünü gördüm. Hatta bunun için ayet bile indirdi. Hz. Muhammed kadınlara el kaldırmaz dediler, inandım. Aişe’nin göğsüne vurduğu darbe ile onu nefessiz bıraktığını okuyunca o darbeyi ben yemiş gibi sarsıldım. Hz. Muhammed, kıyametin kopacağını bilseniz elinizdeki fidanı dikiniz diyor dediler, inandım. Düşmanı kalelerinden çıkarmak için ağaçları kestirdiğini ve yaktırdığını, arkadaşı Ebu Bekir’in bile bu kadarına dayanamayıp onu eleştirdiğini ve kendini haklı çıkarmak için, o ağaçları Allah’ın izniyle kestiriyordum diye ayet indirdiğini öğrenince nerede ağaç sevgisi diye haykırmak geldi içimden. Hz. Muhammed üretimi, çalışmayı, cehdi seviyor, teşvik ediyor dediler, inandım. Bizim rızkımız mızraklarımızın ucundadır sözünü duyunca, üretmekten, çalışmaktan, cehtten anladığı tek şeyin, saldırmak, savaşmak, fethetmek yoluyla üreten insanların arazilerine, ürünlerine, mallarına el koymak ve kadınlarını cariye, erkeklerini köle yapmaktan ibaret olduğunu anladım. Ceht ve çalışma=cihat ve savaştı yani. İşçi hakları değil köle hakları..."
Sayfa 203 - e-bookKitabı okuyor
·
115 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.