Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Türkçüler Hazırlık İçinde: Türkeş ve Arkadaşları Ne Yapacak? Millî Yol'un ilk sayılarında Atsız'ın yazısının bulunmayışı, buna karşılık Orkun'un ilk sayısında bir yazısının yer alması, Altan Deliorman'ı "Acaba Atsız, Millî Yol'a biraz buruk mu?” diye düşündürtür. Deliorman, "Kendisine niçin yazmadığını sorduğum vakit, ileride yazacağını, münasip bir zaman beklediğini söylüyordu.” diyor (Deliorman 2000: 185,183). "Millî Yol'un 7. sayısının çıkışından birkaç gün sonra, Ramazan Bayramı'nın ikinci ve üçüncü günü (9-10 Mart 1962) Atsız, kendi evinde bir şölen' yapmamızı istedi. Hem bayramlaşacak, hem de yine ‘dünyaya nizam' verecektik. Bu 'şölen' pek eğlenceli geçti. Yemekler yenildi, şakalar yapıldı. Atsız'ın tam neşeli olduğu bir gündü. Hepimiz açılmıştık. 15 kişi kadar vardık. ( Deliorman şölene katılan 15 kişinin adlarını vermiyor. Ancak Atsız'ın insanlara ve özellikle gençlere lakap takmaktan hoşlandığından bahisle Yamtar ve Şaman lakabını taktığı kimselerden söz ediyor. Yamtar, Mustafa Kafalı; Şaman ise İsmail Hakkı Gökhun'dur.) Kahkahalar küçük odanın duvarlarında yankılanıyordu... Nihayet konu Millî Yol'a intikal etti. Derginin durumundan pek o kadar hoşnut görünmüyordu. Tenkit edilecek taraflarını belirtti (Bunları neşriyatı idare eden İsmet Tümtürk'le daha önce konuşmuş muydu, bilmiyorum). Benim Millî Yolla daha yakından ne vakit meşgul olmaya başlayacağımı sordu." (Deliorman 2000: 201-202). Aslında Millî Yol'un 6. sayısında Atsız imzasıyla bir yazı çıkmıştı: "Şerefli (!) Basın". Aynı sayıda "Türk Milletine Çağırı” yazısı da imzasız olarak yer almıştı. 9. sayıda bir yazı daha: "Bugünkü Yemlîhâlar”. İleriki sayılarda da Atsız'ın yazıları ara ara çıkacaktır. Mesela "30 Ağustos ve Türk Ordusu” başlıklı önemli yazısı derginin 31 Ağustos 1962 tarihli 31. sayısında çıkar. Bu yazılar dolayısıyla, Deliorman'ın da "Atsız'ın Millî Yoľa uzak duruşu konusundaki kuşkuları" son bulur (Deliorman 2000: 213). Orkun'un bütün sayılarında da Atsız'ın yazısı yoktur. Onun en önemli yazılarından biri olan "Türk Kara Ordusu Ne Zaman Kuruldu?" başlıklı yazı Orkun'un 18. sayısında (Temmuz 1963) çıkmıştır. Bu yazı bir süre sonra tesirini gösterecek ve Kara Kuvvetleri'nin kuruluş tarihi, Atsız'ın teklifine uygun şekilde M.Ö. 209 olarak kabul edilecektir. Millî Yol dergisi, Alparslan Türkeş'i Türk siyasetine hazırlama misyonunu da yüklenmiş gibidir. Bunu Türkeş de hatıralarında ifade eder: “Yeni İstanbul gazetesi, uzun süre bizi destekledi. Bizim görüşlerimizi yayınladı. Bu arada, Turancılık Dâvası'ndan arkadaşımız İsmet Rasin Tümtürk de ‘Millî Yol' isimli bir dergi çıkarıyordu. O dergi de benim mektuplarımı yayınlıyordu.” (Turgut 1995: 338). Nitekim dergi daha ilk sayısında “Tarihî Vesikalar Serisi" adı altında “Türkeş'in Gürsel'e mektubu”nu yayımlar. 07 Eylül 1961'de Yeni Delhi'den yazdığı mektupta Türkeş, Demokrat Partililere verilecek olan idam cezalarının uygulanmamasını istemektedir. Derginin idari işleriyle uğraşan Hızırbek Gayretullah'tan yıllar sonra öğrendiğime göre Alparslan Türkeş mektubun bir suretini, Hindistan'da yaşayan bir Türkistanlının adıyla Avrupa'da yaşayan bir Türkistanlıya göndermiş, o da mektubu kendi adıyla, bir Kazak Türk'ü olan Hızırbek Gayretullah'a ulaştırmıştır." (Türkeş'in "gönderdiği mektuplar Türkiye'ye girişte kontrol ediliyor"du. Görülmesini istemediği mektupları Türkeş, Beyrut, Lefkoşa, Yunanistan, İtalya ve Almanya'da bulunan arkadaşları vasıtasıyla gönderiyordu. İdamlarla ilgili mektubu ise Dışişleri kuryesiyle ve Dışişleri Bakanı Selim Sarper kanalıyla Cemal Gürsel'e göndermişti (Turgut 1995: 294-295, 330, 332). Aynı mektubun bir sureti, daha sonra dergide yayımlanmak üzere Türkistanlılar vasıtasıyla Gayretullah'a ulaştırılmıştır.) Dergiyle bilfiil uğraşan Gayretullah bu mektup yüzünden sıkıyönetimde bir hayli hırpalanmıştır. Millî Yol'un 10. sayısında Türkeş'in bir mektubu daha yayımlanır. 19 Eylül 1961 tarihli bu mektupta Türkeş idamlara üzüldüğünü ifade etmektedir. Bu mektuptan dolayı 10. sayı sıkıyönetim tarafından toplatılmış, bunun üzerine 11. sayı, kapağa, Türkeş'in boy resmi ile birlikte "Toplatılan 10 uncu Sayımızın Hikâyesi" başlığı konularak çıkmıştır. 12. sayının kapağında da Türkeş'in resmi vardır. Bu sayının konusu Başbakanlık Müsteşarlığı'ndaki kasaların açılması hikâyesidir. Dergide Alparslan Türkeş hakkında daha başka yazı ve haberler de yer almıştır. 6. sayıda emekli bir subay tarafından yazılmış bulunan "Alparslan Türkeş Hakkında Bir Görüş”, 30. sayıda hakkındaki asılsız yayınlar üzerine Türkeş'in açıklaması bunlar arasındadır. Gerek Atsız'ın kaleminden çıkan temel program yazısı, gerek Millî Yol'da yer alan Türkeş'le ilgili yazı ve haberler, Atsız da dâhil olmak üzere Türkçülerin, Türkeş önderliğinde bir siyasi harekete hazırlandığını göstermektedir. "Türk Milletine Çağrı” başlıklı temel program yazısında yer alan şu cümle Alparslan Türkeş'i haber verir gibidir: "Yüzyıllar boyunca kudretli önderler tarafından idare edilmiş olan Türk toplumu, tarihinin her çağında olduğu gibi bugün de büyük kılavuzlar istemektedir." Milliyetçiler Alparslan Türkeş'ten ve 14lerden çok şeyler beklemektedir. Fakat acaba 14'ler mütecanis bir topluluk muydu? 22 Haziran 1962 tarihli (21. sayı) Millî Yol'da çıkan bir yazı bunun böyle olmadığını gösteriyor. Yazının başlığı “14'ler ve Numan Esin Meselesi". Yazar belirtilmemiş. Ancak yazı içindeki şu paragraf, yazarın İsmet Tümtürk olduğunu gösteriyor: "Bu yazının malzemesinin tamamı kendisine ait olmadığı için İsmet Tümtürk bu yazıya imzasını atmak hakkını kendinde görmemiştir. Ama yazının bütün sorumluluğunu üzerine almaktadır." (Millî Yol, 22 Haziran 1962:7). Yazının açıkça İsmet Tümtürk'e ait olduğu anlaşılıyor. Sadece arkadaşlarından bazı malzemeler almıştır. Esasen yazının üslubu da İsmet Tümtürk'ü işaret etmektedir. Dolayısıyla Deliorman'ın “...önemli bir kısmı Atsız tarafından yazılmış veya notlar hâlinde İsmet Tümtürk'e verilmişti... yazıdan önemli bölümlerin Atsız'ın kaleminden çıktığını, yazı malzemesinin ise İsmet Tümtürk'ün üslubu ile bir bütün haline getirildiğini sanıyorum." ifadeleri (Deliorman 2000: 213, 214) düzeltilmeye muhtaçtır. Atsız sadece Numan Esin'in karakteri ve ailesiyle ilgili birkaç küçük not vermiş olmalıdır. Numan Esin gençliğinde Maltepe'de oturmuştu ve Atsız'ın evine sık sık gidiyordu. Yağmur Atsız şöyle diyor: "Ama meselâ aynı zamanda komşumuz da olan Nûman Esin bunlardan biriydi. Kardeşim Buğra'dan ve benden başka evin birkaç başka 'oğlu' daha vardı ya, işte ‘Nûman Ağabey' de onlardan biriydi.” (Yağmur Atsız 2005: 177). Yazı, 23 Mayıs 1962 tarihli Yön dergisinde Numan Esin'in "İnkılâbın Bilançosu” başlıklı yazısı üzerine kaleme alınmıştır. Yön, dönemin en keskin sosyalist dergisiydi; sosyalist veya komünist pek çok yazarı vardı. Numan Esin, sosyalist gazetecilerden Müşerref Hekimoğlu ile ilişki kurmuş ve Madrid'de sürgünde iken, onun vasıtasıyla Yön'e yazı yazmıştı. Daha önce de onun sosyalistlerle ilişkilerini gözlemlemiş olan Türkçüler bu durum karşısında sessiz kalmamışlar ve gerekli uyarıyı yapmışlardı. İsmet Tümtürk'ün kaleme aldığı yazı, “14′ler, topyekûn, 14′ler pek çok kimsenin büyük ümitler bağladığı bir topluluktur." cümlesiyle başlıyor. Bu cümle Türkçülerin 14'lerden çok şey beklediğini gösterir. "14'lerin hepsi karakterce sağlam değildir... 14'ler arasında Türkeş'in karakteri sağlamdır.” ifadeleri, ümitlerin daha çok Türkeş'e bağlandığını göstermektedir. Numan Esin'in Yön'deki yazısını tahlil eden ve onun solcularla temaslarını anlatan yazı, "Bir fikir yolunda gitmek başka şey, şahsî dostluk ve ahbaplık başka şeydir. Türkçülük, karakteri icabı sert olmaya mecburdur. Gerekirse, Numan Esin'den bin kere daha mühim olan şahsiyetleri de fırlatıp atabilir... O artık bizim için mevcut değildir." cümleleriyle bitiyor (Millî Yol 22 Haziran 1962: 7-12). Bu yazıya rağmen Numan Esin 1965 seçimlerinde CKMP'den milletvekili adayı olacak ve 1967'ye kadar Türkeş'in Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütecektir. Daha sonra milliyetçilerle yollarını tamamen ayıracak ve 1974-1978 yılları arasında yönettiği Vatan gazetesinde sosyalist yayın yapacaktır.
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.