Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1966: Yazılar-Kitaplar-Olaylar: Atsız, Nejdet Sançar ve Türkçüler CKMP'yi destekliyorlardı ama Ötüken'in Kasım 1965 sayısından itibaren CKMP ve Türkeş hakkında bir suskunluk vardı. CKMP hakkındaki son haber, seçimlerden hemen sonraki 20 Ekim 1965 tarihli nüshada çıktı. Diğer partilerin farklı kesimlerden oy aldığı, "Türkeş'in partisi"nin ise "yalnız Türkçülerin oylarını” topladığı, "üç aylık bir partinin 208.000 taraftar toplaması”nın “iyi bir başlangıç" olduğu "Ötüken'den Sesler” sütununda yazılmıştı (Ötüken, 20 Ekim 1965: 8). Atsız ve arkadaşları belki de bir süre suskun kalmayı tercih etmişlerdi. Belki de çabalarının sonucunu almış olduklarını düşünerek partinin kendi işini görmesini ve dergiyi siyasetten uzak tutmayı uygun görmüşlerdi. Atsız'ın 21 Haziran 1966'da yazdığı “Turancıyız!... Ne Olacak?" başlıklı yazısında derginin tutumu hakkında bir ipucu vardır: “Ötüken siyasî bir dergi olmadığı ve parti siyasetçiliği mizacımıza uygun düşmediği için siyasetle uğraşmıyoruz. Bu sebeple Adalet Partisinin temsil ettiği düşünce biçimine ne sıkı sıkıya, ne de gevşek olarak bağlı değiliz. Seçimlerde oyumuzu Türkeş Partisine verdiğimiz de kimsenin meçhulü değildir. Fakat AP'nin komünist düşmanlığını şiddetle destekliyoruz. Sonuna kadar da destekleyeceğiz." (Ötüken, 25 Haziran 1966: 17). Ötüken'in her sayısında Atsız'ın bir, bazen iki, hatta üç yazısı çıkıyordu. "Ahlâkî adalet-1500 Harbiyelinin Macerası” başlıklı yazı (Ötüken, 22 Kasım 1965:1-2), Talat Aydemir'in darbe teşebbüsü dolayısıyla Harp Okulu'ndan kovulan ve bir kısmı cezaevlerinde çok kötü şartlarda çile çeken Harbiyelilerin haklarını savunmak için yazılmıştı. Kıbrıs konusundaki tavizci tutumlar da Atsız tarafından şiddetle tenkit edilmekteydi. Elbette yazılarının ana konusu Türkçülük ülküsüydü. Türkçülüğe düşman kabul ettiği sosyalizm ve komünizm de Atsız'ın yazılarının hedefi idi. “Kürtler ve Komünistler” başlıklı yazıda Atatürk döneminden itibaren devlette önemli mevkilerde bulunmuş Kürt asıllıları sayıyor ve şöyle diyordu: "Atatürk çağının Milli Eğitim Bakanlarından Vasıf Çınar ile İstiklâl Mahkemeleri Kurulundan Ali Saip Ursavaş Kürt'tü. Fakat bunların aklına Türklükten ayrı Kürtlük diye bir şey gelmiyordu ve Atatürk çağında böyle bir şey akla gelemezdi de. Atatürk ortalığa bir Türklük dehşeti saçmıştı. Bu sayededir ki Kürt olan Ali Saip, İstiklâl Mahkemelerinde birçok asi Kürd'ün idamında büyük rol oynamıştır." (Ötüken, 30 Nisan 1966: 2). 1966 yılının ilk aylarında Atsız'ın Türk Ülküsü eserinin ikinci baskısı Afşın Yayınları arasında çıktı. Türk Tarihinde Meseleler kitabı da bu yılın sonlarında yine Afşın Yayınları'ndan basıldı. 1966 yılında da 3 Mayıs hem Ankara'da hem İstanbul'da kutlandı. Türk Milliyetçiler Birliği Ankara Ocağı'nın düzenlediği Ankara'daki toplantı Türk Ocağı salonunda yapıldı. Toplantıda konuşanlar 1944 Türkçüleri idi: Nejdet Sançar, Zeki Sofuoğlu, Zeki Velidi Togan, Hikmet Tanyu. Alparslan Türkeş'in Dernek Genel Başkanlığı'na gönderdiği yazılı mesaj da Dündar Taşer tarafından okundu. Haberin verildiği Ötüken dergisinde Galip Erdem'in de toplantıyı değerlendiren bir yazısı vardı. İstanbul'daki toplantı ise Türkçü gençler tarafından düzenlenmiş, Eminönü Millî Türk Talebe Birliği lokalinde yapılmıştı. Konuşmacılar arasında Ötüken'in basın sorumlusu Mustafa Kayabek de vardı (Ötüken, 28 Mayıs 1966: 19-22). Atsız'ın toplantılara katılmadığı anlaşılıyor. Memur olarak çalıştığı kütüphanedeki mesaisine, Maltepe'den Süleymaniye Kütüphenesi'ne gitmek için geçen saatlere bir de dergi işleri ekleniyordu. Hasan Oraltay'a yazdığı 6 Haziran ve 11 Aralık 1966 tarihli mektuplardaki ifadeler o günlerin Atsız'ını yansıtıyor: "Mektubunuzu aldım ve pek yarım yamalak bildiğim olayların içyüzünü oldukça öğrendim. Ne yapacaksınız? İnsanlar böyle işte. Bir takımında, fenalık etmek huy hâlinde. Benim adımı kullanarak neler yapanlar var. Bazılarını işitiyorum. Hepsiyle uğraşmaya kalksam günün 24 saati yetmez. Onun için aldırmıyorum. Hattâ alay ediyorum. Siz de öyle yapın... Gönderdiğiniz parayı alalı hayli oluyor. Ben, şu yere batası dünyayı düzeltmekle uğraştığım için mektuplara cevap vermekte çok gecikiyorum... Düşe kalka 36. sayıyı çıkardık. Yani üç yılı doldurduk. Şimdiye kadar hiçbir Türkçü dergi üç yıl aralıksız çıkmamıştı. Bu bakımdan bir rekor kırmış sayılırız. Yalnız haftalık Orkun, 68 sayı çıkmıştı. Sayı olarak bilmem biz de 68'e ulaşacak mıyız?" (Hacaloğlu 2013: 87-88). Atsız'ın 1966 yılında bir meşgalesi daha vardır: İstanbul Kütüphanelerine Göre Birgili Mehmet Efendi (929-981 = 1523-1573) Bibliyografyası adlı eseri hazırlamak. Eser, Süleymaniye Camiinin yapılışının 400. yıl dönümü dolayısıyla Süleymaniye Kütüphanesi Yayınları için hazırlanmıştır. Birgili'nin 48'i Arapça, 5'i Türkçe 53 kitap ve risalesi için Atsız, İstanbul'daki 19 kütüphaneyi dolaşmış ve eserleri tek tek tespit ederek haklarında gerekli bilgileri vermiştir. Muhtemelen 1966 yılından önce başlayan bu mesai diğer için o yıllarda Atsız'ın sadece Süleymaniye'de değil zaman zaman İstanbul kütüphanelerinde de çalıştığı anlaşılıyor. Süleymaniye Kütüphanesi memurluğu sırasında Atsız'ın yaptığı işlerden birisi de herhangi bir durum karşısında emniyete alınması gereken ilk eserlerin listesini hazırlamaktı. Dokuz madde hâlinde bu eserlerin listesini hazırlamıştı (Ötüken, Aralık 1971:7). Atsız'ın bibliyografya çalışmaları devam etmiş, 1967'de İstanbul Kütüphanelerine Göre Ebussuud Bibliyografyası, 1968'de Âlî Bibliyografyası yayımlanmıştır. Bunlar için de Atsız aynı şekilde İstanbul kütüphanelerinde çalışmalar yaparak bütün yazmaları incelemiştir. Ötüken'in Haziran 1966 sayısında Atsız, "Ötüken siyasî bir dergi olmadığı ve parti siyasetçiliği mizacımıza uygun düşmediği için siyasetle uğraşmıyoruz." diyordu ama aynı sayıda Kocakurt imzalı bir yazı “Sayın Başbuğ!” hitabıyla Türkeş'e bir açık mektup yazıyordu. Aynı imza, bir sonraki sayıda, "Teşkilatlanmak” başlıklı bir yazıyla Türkçüleri CKMP'de toplanmaya çağırıyordu (Ötüken, Temmuz-Ağustos 1966: 15). Bundan şöyle bir sonuç çıkarabiliriz: Atsız'ın kendisi siyasetle uğraşmıyor, Türkeş'in partisini açıkça tutmasına rağmen parti siyasetiyle ilgili yazılar yazmıyor, fakat dergide belirli bir ölçüde Türkeş ve CKMP lehinde yazılar çıkmasına da itiraz etmiyordu.Ötüken'in bu sayısında yer alan "Türkeş Fobisi” başlıklı yazıda "Türkeş'in samimi bir Türk milliyetçisi" olduğu ve “Türkçülüğü temsil eden en güçlü siyasî" bulunduğu vurgulanmış ve kimlerin Türkeş düşmanlığı yaptığı sıralanmıştır (s.14). 1960'lı yılların ortalarında Necla Çarpan adlı bir kadın, Atatürk ve Mevlana'nın ruhlarından haberler aldığını ileri sürüyor ve onlardan aldığını ileri sürdüğü mesajları kitaplar hâlinde yayımlıyordu. Girişken tabiatıyla da birçok devlet adamıyla görüşmeler yapabiliyordu. Ankara'daki milliyetçi gençlerden birkaçı da onun çevresinde kümelenmişlerdi. Ankara'da bir söylenti yayılmıştı. Tutum ve davranışlar bu mesajlara göre ayarlanmalı imiş; Atsız, Türkeş ve Sançar da bunu kabul etmişler. “Kulaklara fısıldanmak suretiyle" yayılan bu haber üzerine Ötüken'de "Türkçülere zaruri bir açıklama" yayımlanır: “Ne Türklük geleneklerinde, ne de dinimizde böyle bir davranışı makbul gösterecek bir husus yoktur. Kendileriyle temas ettiğimiz Atsız, Türkeş ve Nejdet Sançar da, bu şekildeki davranışları tasvip ettikleri yolundaki sözlerin aslı olmadığını, Türk milliyetçiliğinin akıl, mantık, bilgi ve inanç temelleri üzerinde yükselen bir ülkü bulunduğunu ifade etmişlerdir." (Ötüken, Kasım 1966: 2). Türkçüler tarafından "Çarpancılar" olarak adlandırılan grup daha sonra dağılacaktır. Türkiye Milliyetçiler Birliği, 27 Aralık 1966 tarihinde Ankara'da olağan kurultayını topladı. Ali Arslan Durlanık'ın teklifi üzerine Atsız'a bir bağlılık telgrafı çekildi: "Sayın Nihâl Atsız" "Feyzullah Cad. Nu. 9" "Maltepe-Kartal / İstanbul" "Bugün toplanan Türkiye Milliyetçiler Birliği kurultayı, Türk milliyetçiliğinin büyük ve yılmaz, ilim, fikir ve ülkü adamı olan yüce şahsiyetinizde, Türkçülük dâvamıza geçmiş ve geçmekte bulunan hizmetleriniz dolayısıyla şükran ve bağlılık duygularının arzını ittifakla karar altına almıştır." "Başkanlık Divanı'nın saygılarıyla arz ederim." "Kurultay Başkanı M. Zeki Sofuoğlu" Kurultayda Nejdet Sançar ve Alparslan Türkeş de birer konuşma yapmışlardır (Ötüken 37, Ocak 1967: 15-16). Kurultay sonunda Genel Merkeze seçilenler ilk toplantılarında iş bölümü yapmışlar ve Genel Başkanlığa İsmail Hakkı Yılanlıoğlu'nu getirmişlerdir. Refet Körüklü Genel Başkan Yardımcısı, Sadi Somuncuoğlu Genel Yazman, Necati Uslu Genel Sayman seçilmişlerdir (Ötüken 38, Şubat 1967: 15).
93 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.