Gönderi

Bayım
Zihnimin her bir köşesinde, tozlanmayan sen. Evet bayım, sana diyorum! Derin bir özlemle anıyorum. Kaçamak bakışlarda yakaladığım saniyelik ay tutulmasını Sesinde demlediğim telaşlı, şaşkın duyguları Düşündükçe sana ait kısacık mutlu anıları. Bir hasret yakıyordu senli tarafımı. Bayım, hala gururun şımarık bir çocuk gibi yaramaz mı? Hala cümlelerin keskin bir kılıç darbesi gibi umursamaz mı? O çok sevdiğim gözlerin, hala kibrinin altında tutsak mı? Her şeyin en iyisini ben bilirim tavrınız, hala sizinle arkadaş mı? Bayım, aslında sen hiçbir şeyi bilmiyorsun. Bilseydin cahil gönlün benzetmezdi, çok seveni ayağınızı öpen paspasa! Bilmiyordun, çok seven olmasaydı aslınız olan kömür bir elmasa dönüşmeyecekti. Dokunduğunuz yerler yeşermeyecek, Gözlerinizin temas ettiği yerler çiçeklenmeyecekti. Varlığınız onca zamandan sonra bir şiirin konusu, bir kalbin özlemi olmayacaktı. Bayım, sizin için varlığım yağmurdan kaçarken yanlışlıkla bastığınız su birikintisi, Ya da efkârlı günlerinizde içtiğiniz ve fırlatıp attığınız sigara izmaritinden ibaret mi? Yoksa size hiçbir anlam ifade etmeyen bir boşluktan mı? Bayım, hiç düşündüğünüz oldu mu, Çoraklaşmış kalbinizde tutunamayan sevgimi? Ya da içinizde oluştu mu bana dair bir keşke ile başlayan bir cümleniz? Aslında biliyorum tüm soruların tek bir “hayır” cevabından geçtiğini. Ve biliyorum senin fazla olan gururun ile benim fazla olan umudumun bir beden olamayacak kadar birbirlerine uzak olduğunu Bayım, hatırlar mısın? Bir kış akşamında pembe bir güle benzetmiştin beni. O an fark etmiştim, pembe güllerin senin güzelliğini temsil ettiğini. Ve özlediğini yazdığında, özlenmenin bu kadar güzel olduğunu seninle keşfetmiştim. Bayım, geçen onca zamana çekilen onca acıya kırgınlıklara rağmen, Sizinle geçirdiğim kısacık an bir ömre bedeldi. Çünkü sizi sevmek kutsanmaktı… Sizi sevmek ayrıcalıktı… GİZ-Lena
·
56 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.