Gönderi

Kahr u lütfun illeti manide vahiddir. Veli bilmedi şeytan bu tevhidi ahaddan düştü Bundan şu mâna apaçık ortaya çıkar. Şeytan maddesi olan nar u heva ile Adem'in yaratılış mayası olan toprak ve suyun aslı emr-i vahitdir. Tek şeydir. Şeytan bu manadan gafil iken, kendisinin ateşten Adem'in de topraktan olmasını esas alarak ateşin topraktan üstünlüğünü iddia ahmaklığına kapıldı. Bu vehimle Adem (a.s.)'a secde etmedi. Oysaki Adem'in dahi mayasında ateş vardı. Esmasında ise Adem zaten mukıl ismiyle müsemma kılınmıştı. Bu müsemmalıktan dolayı hakîkatde Adem (a.s.) iblisin yardımcısı ve karartıcı mürşidiydi. Lakin iblis de kendi yardımcısını ihânetle, yalan yere yemin eyleyip, yasak ağacın ebedilik ağacı olduğuna inandırdı ve kandırdı. İşte bu bakış açısına göre Adem hakîkatde iblisin aldatmalarına kapılarak kendini dalalet iklimine düşürdü de, hakîkatde muhabbet ağacı olan, yasak ağacın meyvesinden yedi. Hakîkatde ikisi bir olmasına rağmen, birine iblis, öbürüne Adem ismi verildi. Şeytan ve Adem isimleri hakîkaten değil itibaridir. Nitekim; "İtibarat (faraziye, tahminler, öyle farzetmeler) olmasaydı, hakîkatler batıl olurdu." denilir. Hülasa, ister cisimler, isterse ruhlar olsun kimi doğrudan kimi de dolaylı olarak, emir âlemine (kanunlar âlemine) ve aynü'l-cem'e (toplanma birliğine) dayanır. Ancak görünüşü itibarıyla muhtelif ve çeşitlidir.
·
28 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.