SMA'LI BEBEKLER
Evimizden dışarı adım attığımız an olmasa bile birkaç yüz metre mesafe ilerleyip köşeyi döndüğümüzde; ismini SMA olarak bildiğimiz kas hastalığı ile mücadele eden bir bebeğin yardım standı ile yüzleşiyoruz maalesef..
Bahse konu bu hastalık ile mücadele eden ailelerin, tedavi için evlatlarını yurtdışına ulaştırması ancak bundan önce, tedavi masrafları için zikredilen milyonlarca liralık parayı hazırlaması gerekiyor!
Akıllara durgunluk veren tedavi masrafları için bulunması gereken miktar para da öyle ha deyince elbette bulunamıyor. Hâl böyle olunca doğal olarak yardım istemek kaçınılmaz oluyor.
Yardım istemek için ise hasta olan bebeğin ailesinin, evvelâ "valilik onayı" isimli süreli bir izin belgesine ihtiyaç duyuluyor. Bir şekilde bu aşamalardan geçen hasta yakınları, bu defa da kendileri ile bu zorlu süreci göğüsleyecek insanlara ihtiyaç duyuyor. Bu noktada da özellikle sosyal medya programları üzerinden geniş bir ağ kurmakla yola koyuluyor imdat isteyen ana ve babalar ile onlara yanınızdayız diyen insanlar..
Sanatçısından siyasetçisine, sporcusundan emeklisine duyarlı her nefes gücü nispetince onlarla birlikte bebek ve o bebeklerin gönüllüleri olarak bilinen insanların sosyal medya programları üzerinden açtıkları canlı yayınlarda bebeğe dair yaşanan süreci defalarca ve hiç yorulmadan tekrar tekrar dile getirerek yardıma el uzatanlar kervanına bir nefes daha dahil etmek istiyorlar. Elbette derlenip toplarlanan ve tedaviye hak kazanan bebekler olduğu gibi, maalesef belirlenen süre sonunda tedavi masrafları toplanamadığı için hastalığa yenik düşerek vefat eden çocuklarımız da oluyor.
Böyle bir durum söz konusu olduğunda ise bildiğim kadarıyla o ana kadar toplanan paralar, bir başka bebeğin yardımına aktarılıyor.
Allah her yavrumuzu ve onların ana babalarını hastalık ve belalardan uzak eylesin inşallah. Ancak ben bu noktada kime ulaşır yada ulaşır mı bu tavsiyem bilemiyor olsam da, buradan da yazmak istiyorum..
Tavsiye örneğimi yaşadığım şehir olan İstanbul üzerinden vererek, tüm memleketimize dahil edilmesini ise ayrıca arzu ettiğimi de ayrıca ifade etmek isterim.
İstanbul ilimizin nüfusu yaklaşık olarak onyedi milyon ve günlük giriş çıkışlar ile abartmıyorum ancak bu noktada bu da umurumda değil, belki de otuz milyon insan nefes alıyor bu şehirde! Bahse konu bu otuz milyon insanın en az yarısı ise günde en az iki kez toplu taşıma araçlarında yolculuk yapıyor. Yolculuk için ise olmazsa olmaz bir elektronik bilet kullanmak zorunda her yolcu..
Her kesim tarafından takdir ile karşılanan Dini ve milli bayramlarımızda yıllardır uygulanan ücretsiz ulaşım hizmetini bir kez daha mimarından devamına kadar kimler varsa Allah her birinden razı olsun diyerek şöyle bir öneri dile getirmek istiyorum masum çocuklarımız için; toplu yüklenen ve gerektiğinde kullanılan bu elektronik biletler (Akbil) vesilesi ile.. keşke belediye meclis üyeleri meclis toplantılarına, her seyahat için ödenen ücretten sadece bir lira bu bebekler için hazırlanacak olan havuza aktarılsa ve bu vesile ile sosyal medya programları üzerinden toparlanmaya çalışılırken belki de münferit olsa da zaman zaman istismar edilen yada edilebilen ancak her şeyden önce imdada yetişilemeden, tedaviye ulaşamadan kaybetmesek bu evlatlarımızı..
Ben şahsen günde en az dört kez toplu taşıma araçlarında yolculuk eden bir İstanbullu olarak ödediğim ulaşım bedelinden bir TL'nin bu çocuklarımız için belirlenen havuzda biriktiğini duymayı adım kadar Samim-i arzu ederim, ediyorum, edeceğim!..
Hayatım boyunca ne büyük paralar ve büyük servetler ile anıldı aciz ismim ne de anılsın isterim, ve'fakat hayallerim, hep oldu ve olsun son nefesime kadar. Âmin.
Seksen bir vilayet ve binlerce ilçe belediyesi bu minvalde bir imece başlatabilse gerçekten sayısız çocuğumuza şifa olunabilir diye düşünüyor ve bu düşünceler ile acizane tavsiyede bulunmuş olarak, önüme az sonra çıkacak olan ilk SMA'lı bebek standında yer alan asma kilitli o şeffaf kutuya, gücüm nispetince maddi, yüreğimden ise masmavi dualarımı ekliyor, saygılar sunuyorum.
Ve son olarak; "SMA'lı bebekler için ne bireysel emekler ne de SMS'ler yeterli değil!"
𝓡𝓪𝓶𝓪𝓴 𝓚𝓪𝓵𝓭𝓲 / Samim İĞDE