Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

508 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik ya da Ölüm!
Bu başyapıt niteliğindeki eseri nasıl anlatsam, nerden başlasam bilemediğimden, naçizane kısaca bir değerlendirme yapıp, eseri okuyarak hissetmenizi şiddetle tavsiye ederek başlamak istiyorum. Bu nedenle kitabın özetinden ziyade hissettirdigi duygulardan bahsedeceğim. Adından da anlaşılacağı üzere kitap "iki şehir" yani İngiltere ve Fransa arasında geçiyor. Çok etkili betimlemelerle dolu bir anlatıma sahip olduğundan, sayfalar ilerledikçe o dönemin şartları çok iyi anlaşılıyor ve adeta bir filmin içindeymiş gibi gözünüzde İngiltere ve Fransa sokaklarını resmedebiliyorsunuz. Kitabı okuduktan sonra, tarihten Fransız devrimi diye bildiğimiz olay; zihnimizde sadece tarihi bir olgu olmaktan çıkacak ve adaletsizlik, sefalet, haksızlık, ayrımcılık, baskı, ve zorbalığın hüküm sürdüğü, toplumsal çürümeyi bize en hüzünlü tarafıyla hatırlatacaktır. O dönemde bu kötülükler toplumda fazlasıyla yaygındır. Kitapta aristokrat kesimi diye bahsedilen üst tabaka insanlar arasında, diğerleri hep görmezden gelinmiş, umursanmamış ve bu durum da devrimin başlangıcına neden olmuş, haksızlık, zulüm ve zenginliğin de sonunu hazırlamıştır. Bu adına yaşamak denen ama bir köşede ölümünü bekleyen insan topluluğu bu halin böyle sürüp gitmesinden bezer ve onların deyimiyle "özgürlük, eşitlik, kardeşlik ya da ölüm!" sloganıyla başkaldırırlar. Fakat zulmü yine zulümle, ve intikam hırsıyla çözmeye çalıştıklarından, daha büyük felaketlere ve  acımasızlıklara sebep olmuşlar, çareyi aradıkları "küçük azize" Giyotinle kelle sayma yarışına girmişlerdir. Kitapta anlatılan aile, baba ve kız ilişkisi, özellikle fedakarlık duyguları çok sıcak ve okurken özümsenebilecek karakterlerle aktarılmış. Dikkatimi çeken hususlardan biri de kitapta devrimciler hariç nerdeyse hiç kötü, bir şeylere köstek olmaya çalışan, ihanetçi karakter yok. Aile ve dostları haksızlığa karşı her zaman birlikte mücadele edip, en zor zamanlarda birbirlerine kenetleniyor ve bu da sonunda buruk da olsa onları zafere ve özledikleri eski güzel günlerine kavuşmalarını sağlıyor. Bu birleştirici ve güçlü bağ benim çok hoşuma gitti. Bazı olaylar okurken karmaşık geldiğinden  olaylar arasında bağlantı kurmakta zorlansam da tüm anlatılanların bir sebebi var birbirine kilit taşı gibi oturuyor. Kitap yoğun bir olay örgüsüne sahip olduğundan okurken olayların gelişimini aklınızda tutmakta fayda var. Böylece bağlantıları çözmeye çalışırken kitabı okuması daha da keyifli hale geliyor. Özetle;  Giyotin imgesi de kullanılarak, dönemin çaresizliği ve acımasızlığının çok iyi aktarıldığı, hırs ve intikam duyguları ile yanlış yöntemlerde çözümü aramanın nelere mal olabileceğini anlatan muhteşem bir klasikti. Kesinlikle okumalı, Luice, Carton, Darnay, Lorry, Manette ve Defarge'lerle tanışmalısınız. İyi okumalar dilerim...
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202059,1bin okunma
·
501 görüntüleme
Sydney Carton okurunun profil resmi
Öncelikle beğenileriniz için teşekkür ederim. İncelemeniz dikkatimi çektiği için yorum yapmak istedim. Kitapta her okuyucunun ön plana çıkaracağı farklı bir başlık-konu-katman var. Okuyucu kendine yakın gördüğü katmana göre alımlama yapıyor ve ifade ediyor. Sizin kitaptan vurgularınız daha çok haklar ve sınıflar üzerine. Bir diğer nokta dikkatinizi çeken husus (benim dikkatimi nedense hiç çekmemiş) kitapta kötü karakterlerin olmaması. Dickens'ın diğer okuduğum tüm kitaplarında kötü karakterlerin envaisi var ve şu an zihnimde dolaşıyorlar. Hatta bu kötü karakterler üzerine bir ara bayağı düşünmüştüm, aralarındaki benzerlikler üzerine ama bu kitapta kötü karakter olmadığı dikkatimi çekmemiş. Devamında "birleştirici ve güçlü bağ"dan bahsetmişsiniz. Bu da aslında tüm romanlarında var sanırım. Kitaba yayıldığı gibi özellikle kitapların sonlarında bu açık bir şekilde hissediliyor. Bazen baba ve kızı, bazen koca ve eşi, bazen mutlu mesut bir aile büyüğü ve onu sarmalayan çevresi, bazen dostluklar ve bazen de sevdiği kadınının mutluluğu uğruna herşeyi göze alan bir adamın bir arada tuttuğu bir aile.
Beyza okurunun profil resmi
Öncelikle güzel yorumlarınız ve değerli fikirleriniz için çok teşekkür ederim. Her okuyucunun farklı noktalara ve kavramlara vurgu yapabilmesi, bunları diğer okurlarla paylaşabilmesi çok güzel. Dediğiniz gibi, kitabın bakış açısını her okuyucu kendi gözünden yakalayıp yorumluyor. Bu farklılık da kişinin, önceki okumalarından, belki de hayata bakışından temelleniyor. Sanırım kitaptan bana geçen duygudan dolayı, "kötü" diye nitelendirebileceğimiz karakterler, kötülüğün en uç noktasında ve merhamet yoksunu olarak davransa da, iyi karakterlerin bıraktığı gülümseme ve sıcaklığın ötesine geçemedi. Yazarın diğer kitaplarını da okuyup birleştirici ve güçlü bağı hissetmeye çalışacağım. ☺️ İyi okumalarrr
Tahir Aksoy okurunun profil resmi
İncelemen çok güzel severek okudum. Bu kitabı ne zamandır okumak istiyorum kütüphanemde duruyordu şimdi senin incelemenle birlikte okuma sırasına aldım. Bu arada kitabın kokusunu bundan 22 yıl önce 16 yaşında lise çağında okuduğum Antole France 'ın "Tanrılar Susamışlardı" adlı eserine benzettim. Güzel bir kitaptı, okumadıysan okumanı öneririm.
Beyza okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim. Bu güzel eseri okuma sıranıza almanıza vesile olduğum için çok sevindim. Okuduktan sonra da yorumlarınızı bizimle paylaşın lütfen. Tavsiyenizi dikkate alacağım, en yakın zamanda bahsettiğiniz eseri okumak isterim. ☺️ İyi okumalarr
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.