Gönderi

195 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Modernist edebiyatın öncü eserlerinden sayılan Açlık; 1890’da yayımlanan, Knut Hamsun’un edebi kişiliğini ön plana çıkarıp çokça konuşulmasını sağlayan en önemli eseri. Tüm insani ihtiyaçlardan yoksun olan genç bir yazarın, zihinsel ve duygusal durumunu derinlemesine incelerken onun hayatta kalmaya çalışmasını ve gururlu mücadelesini yansıtan Açlık’ta asıl karakterin isimsiz olması da bir başka soru işareti. Çünkü tüm bu mesele sadece onun değil, her insanındır ve onun karakterindeki derinlikli insaniyet duygusuyla âdeta empati yapmamızı isteyerek tüm duygu durumlarının hissedilmesini sağlar. Bu isimsiz anlatıcı, yaşadığı açlık sebebiyle sanrılar görür, davranışları tuhaflaşır ve toplumsal normlardan uzaklaşarak bireyin yalnızlığını en ince detaylarıyla hisseder. Sayfalar arasında ilerlerken sadece bu isimsiz anlatıcının dünyasını dolaştırmakla kalmayıp onun evi olan şehrin sokaklarında da gezindirir. Bu gezinti sırasında çılgınca düşüncelere kapılırken mental yoksunluğundan kaynaklı enteresan durumlardan da geçen anlatıcıya eşlik ettirir Hamsun. Karakterinin açlıkla devamlı karşı karşıya geldiği bu mücadelede fiziksel açlıkla kalmayıp iç dünyasını, yalnızlığını, yalıtılmışlığını ve oluşturmaya çalıştığı, yazma eylemini merkeze aldığı kimlik arayışını da satır aralarına işleyen yazarın; okuru derinlikli, onulmaz bir yarayı sürekli kanatması yadsınamaz, yadsınmamalı da. Hamsun’un anlatım dilinin sadeliği ve doğrudan aktarımı, bizi isimsiz anlatıcının iç dünyasıyla sanki arada hiçbir şey yokmuşçasına, tüm çıplaklığıyla karşılaştırması demek ki bu noktada oldukça etkili denebilir. Çünkü kimi zaman anlatıcıya acındırıyor kimi zaman kızdırıyor kimi zaman ise onun her sevindiğinde sevindiriyor. Bunu sağlaması ise yazma eyleminin gücünü ortaya çıkarıp pohpohlanmasına da bir aracı oluyor. Toplumla uyumsuzluğun, yabancılaşmanın ve içsel çatışmaların birey üzerindeki etkilerini inceleyen Açlık’ta, bir şehrin ve modernleşen hayatın bireyde yarattığı olumlu/olumsuz her tür izi de yansıtır. Modernist edebiyatın temel taşlarından olan Açlık; bireyin zihnindeki karmaşayı, toplumla kurduğu ilişkiyi ve açlığın hem ruhsal hem de fiziksel etkilerini inceleyen kıymetli bir pencere. 1920 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Knut Hamsun, bu kıymetli pencereyi, parlayan edebi yönünü, prestijini; İkinci Dünya Savaşı sırasında Norveç’in Almanya’nın yer almasını savunarak ve aldığı Nobel ödülü Hitler’e armağan ederek yerle bir eder. Nazi propagandası yaparak ülkesinin Nazi işgaline uğramasına ve acı dolu günler yaşamasına zemin hazırlamaktan yargılanarak ceza alır, rekor bir para cezasına çarptırılır. Ve hatta Knut Hamsun’a kırılan Norveçliler, bir gün yazarın kapısının önüne yazdığı kitapları birer birer getirip bırakır. Tüm kırgınlıklarının hiçbir zaman düzelmeyeceğine ve iyileşmeyeceğine dair bir tepkidir bu, o an için ve daima. Yine de “Açlık”; edebi değeri ve modernist temaları sebebiyle önemli bir eser olarak kabul görür yıllardır. [instagram.com/p/C6rUheutGOG/?...]
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Can Yayınları · 202328.3k okunma
·
89 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.