Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bir öğrencimizin anneannesi aradı. "Gül Hanım, bizim temizlik işlerine yardım eden hanımın oğlu askerliğini yapıyordu. Geçen gün çok ağır hasta olarak Haydarpaşa Gata'ya getirilmiş. Hayatından ümit kesilmiş. 'Ne isterse yapmaya çalışın' demiş doktorlar… En çok istediği şeyin ne olduğu sorulunca, 'Şener Şen'i görmek' cevabını almışlar." Benim bu konuda yardımcı olup olamayacağımı soruyordu velimiz… Şener'in ne kadar duygusal olduğunu biliyordum. Ama mutlaka söylemeliydim. Aradım…… Önce derin bir sessizlik… "Bir şartım var, kamera, fotoğraf yok değil mi?" "Yok, tabii." İkimiz buluşup hastaneye gittik. Hasta gencin odasını bulduk. Yatakta sadece çarşaf vardı sanki… Bir de kara kocaman gözler… Şener hastayı görünce bembeyaz oldu… Gözleri doldu… Belli etmemeye çalışıyor, konuşmadan gülümseyerek çocuğa bakıyordu. Genç çocuk adeta canlandı Doğrulmaya çalıştı… "Gelmez sandım" diye mırıldandı… Allah'tan o sırada Şener'in telefonu çaldı. Önemli bir konuşmaydı. "Alo, buyrun ben Şener" demesiyle genç çocuk haykırdı: "Vallahi o!" Gözlerinden süzülen yaşlarla hayran hayran Şener'i seyretti. Annesi fotoğraf çekti. Şener de ilk şokunu atlatıp biraz sohbet etti. Hastaneden ayrılırken ikimiz de zor durumdaydık. Ne yapacağımızı bilmiyor, birbirimize bakamıyorduk. Şener, "Bu kadar hasta olduğunu düşünmemiştim" dedi. On gün sonra çocuğun, Şener'le birlikte çekilen fotoğrafı öpe öpe son nefesini verdiğini öğrendik. Derin üzüntünün yanı sıra, haberimiz olup da bu isteği yerine getirebildiğimiz için huzurluyduk…
Sayfa 186 - Doğan KitapKitabı okudu
·
110 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.