Gönderi

❝ Gaddar..
Bir yaz günü çocuklar dere kenarında oynuyorlardı. İçlerinde Gaffar adında biri vardı. Hayvanlara yaptığı işkenceler yüzünden çocuklar ona Gaddar lakabını takmışlardı. Gaffar daha yeni ve daha canlı bir oyun oynanmasını istiyor; fakat teklif edilen oyunların hiç birini beğenmiyordu. Kendisi gibi düşünen iki üç arkadaşlarını bir köşeye çekti. Onlarla baş başa vererek konuştuktan sonra, eğlenceli bir oyun bulduklarını söyledi. Diğer çocuklar bu yeni oyunu merak ediyorlardı. Gaffar ve arkadaşlaru kasabaya yeni taşındıkları için henüz yüzmeyi bilmeyen Ali’nin yanına sinsice yaklaştılar. Sonra zavallıyı kolundan, bacağından yakalayarak dereye fırlattılar. Büyük bir paniğe kapılan Ali kulaç atmak için bir iki defa çırpındı ; fakat yüzemedi. Suya batıp çıkmaya başladı. O imdat diye bağırıp çırpındıkça Gaffar ve arkadaşları kahkahalarla gülüyordu. Çocuklardan biri çabucak soyunmaya başadı. Bu İsmail idi. Cesur bir çocuk olduğu için Gaffar’a sadece o karşı koyabilirdi. Ali’ye yapılan fenalığı görür görmez isyan etmişti. Dereye atlamasıyla Ali’yi kenara çıkarması bir iki dakika sürdü. Diğer çocuklar İsmail’i kutladılar. Oradan geçmekte olan biri, olup bitenleri görmüştü. İyi giyimli ve güzel yüzlü bu adam ismail’in başını okşadıktan sonra dedi ki: Yavrum, sen Peygamber Efendimiz ( s.a.v.)'in buyurduğunu yaptın. Allah senden razı olsun. Efendimiz ( s.a.v.) bir hadîs-i şerifinde şöyle buyurmuştur. الْمُسْلِمُ أَخُو الْمُسْلِمِ لَا يَظْلِمُهُ وَلَا يُسْلِمُهُ.» " Müslüman müslümanın kardeşidir . Ona fenalık yapmadığı gibi fenaların eline de bırakmaz ." // Buhârî, Mezâlim 3.
·
65 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.