Gönderi

152 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 5 days
Ne yazık ki beraber hayatımızı devam ettirmek mecburiyetinde olduğumuz mikroplarla baş etmenin bir yolu olan bağışıklık sistemimiz sayesinde bizlerinde evirildiği bir dzüen içinde bulunuyoruz. Evrimleşerek bizimle beraber gelen bağışıklık sistemimiz sayesinde birçok patojenik hastalıklara veya etkenlere karşı vücudumuzu koruyabiliyoruz. En çok dikkat çeken durum ise belki de hepimizin korkulu rüyası kansere karşı tedaviler oluşturmak için bağışıklık yanıtlarından yararlanıyor olmamız çok güzel bir sonuç olabilir. Virüslerin konakladığı hücrenin genleri ile beraber nasıl evirildiğinin HIV virüsünün işleyişini anlamamızda yardımcı olabilir. Bizden başka diğer organizmalara bakarak onların bağışıklık sistemlerinden faydalanabiliriz. Kanserin artışını durdurabilecek sistemlerin bakterilerdeki sisteme bakarak belki de çözüm yolları üretebileceğimiz konusunda bazı çalışmaların hala devam ediyor olmasını ümit verici buluyorum. Organlarımızın immün sistemimizde çok farklı ve üstün rollerinin olduğunu, karaciğer, dalak gibi organlarından önce aslında derimizin dahi dışarıdan gelen enfeksiyonel durumlara karşı bağışıklık gösteren bir yapı olması daha ciddi organlara ulaşmadan hasarı en aza indirgeme açısından oluşabilecek hastalıklara karşı öncül bir koruma olarak önemli bir bariyer görevinde olduğunu düşündüm. Baktığımızda bağışıklık sistemimizin tüm vücudumuzun sürekli bir işlev halinde oluşu ve temelde mevcut olan doğal bağışıklığın bazı durumlarda yeterli olmayıp sonradan öğrenilen bağışıklığımızın da görev aldığı tıpkı bir ikinci beyin gibi bedenimizde dolaşan mucizevi bir sistem olduğunun kanısındayım. Bu düzeneğin işleyişini günlük hayatımızda başka alanlarda örnek olarak kullanabileceğimizin fikrindeyim. Özellikle vücudumuzda bulunan özel reseptörler sayesinde dışarıdaki patojenlere karşı oluşan ilk cevap niteliğinde tehlike sinyali vermesi ve bunu çok sayıda hücrenin yardımıyla belirli bir düzen ve otorite içerisinde oluşturması güzel bir başlangıç olsa gerek. Üstelik tek bir hastalık için birden çok sayıda sistemin mevcut olduğu aşikâr ve ayrıca bu düzenin çok hızlı bir biçimde gerçekleşiyor oluşu bağışıklık sistemimizin ne kadar yüksek bir düzene sahip olduğunu gösteriyor. Tehlike artık algılandığında karşılaştığı etkene yanıt verme işlemine geçecek ve bu kısımda aslında vücudumuzda meydana gelen iltihap birikimlerinin birer immün yanıt olduğunu öğrenmiş oldum. Doğal bağışıklık hücrelerinin belli bir süre hayatta kalıp tam ölmek üzerelerken bile dışarı bıraktıkları çekirdekleri ile de savaş durumunda bakterileri etkisiz hale getirmek için uğraşıyor olması ne kadar güçlü bir sistem olduğunun bir diğer kanıtı olsa gerek. Hücrelerin veya daha küçük yapıların görevli olduğu bağışıklı sisteminde tüm vücudun tepki verdiğini ve çok karmaşık görünüyor olması, birçok sonucun oluşabileceğini söylüyor. Hastalandığımızda farklı sonuçlar doğurduğunu görüyoruz. Örneğin ateş, kusma refleksi, titreme ya da yüzümüzdeki solgunluk birer yanıttır. Kısacası her birimizin bağışıklık yanıtının farklı farklı olduğunu görmekteyiz. Vücudumuz bir şeyleri engellemek için çok çaba sarf ediyor. Bizlerin evirildiği gibi bizimle beraber gelişen virüs, bakteri gibi patojenlerinde evrildiğini ve bunu dikkate alarak da çeşitli tedavler geliştiriyoruz. Bağışıklığımızın evirildiği sürece bunun için gerektiğinde ilgili tedavilerde sürekli geliştirmek ve yenilemek mecburiyetinde olacağız. Doğal bağışıklığın yanı sıra edinilmiş bağışıklık, vücudun daha öncesinde karşılaşarak belleğine kaydetmiş olduğu patoşenik durumlarda, bazı reseptörlerin rol aldığını, hücreler ve antikorların çok daha karmaşık ve kendi içlerindeki olağanüstü düzenleri ile farklı kombinasyonlar da işediğini, virüslerin çok çeşitli mutasyonlar geçirerek farklı tip veya boyutlarda oluşuna bağışıklık sistem için görev alan moleküllerinde çok miktarda farklı türünü oluşturarak çözüm bulması bu sistemin daha ne kadar detay içereceği konusu bende merak uyandırmıştır. Örneğin herhangi bir doku veya organ nakli sırasında bu çeşitlilik sorun gibi gözükebilmektedir. Sonuç olarak sürekli değişen hastalıklarla beraber yine değişen ve yenilenen tedavilerle kendimizi koruma altında tutmalı ve gerekli aşı tedavi ve takviyeleri eksik etmemeliyiz. Bunun yanında yaşlılıkla beraber gelen tipik hastalıklar içinde gerkli tedaviler geliştirilmelidir.
Bağışıklık Sistemi
Bağışıklık SistemiPaul Klenerman · İş Bankası Kültür Yayınları · 20235 okunma
·
49 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.