Gönderi

126 syf.
3/10 puan verdi
·
Read in 11 days
Dünya Dolap, Bizler Onun Çekmecesi
Suavi Kemal Yazgıç
Suavi Kemal Yazgıç
, şair, yazar, gazeteci, editörtür. Arşiv görevlisi, muhabirlik, yazı işleri müdürlüğü, redaksiyon editörlüğü yapan Yazgıç, günümüzde TRT de editörlüğe devam etmektedir. 200 civarında dergide yazı, şiir ve röportajlarıyla yer almıştır. Büyük hikaye, deneme yazarlarından
Rasim Özdenören
Rasim Özdenören
, onunla ilgili şu ifadeyi kullanmıştır: "Bu öykülerin, bir yandan görünmeyen perdelerin arkasına gizlenmiş keşfedilmeyi bekleyen sırlar sakladığını, bir yandan da hep aynı sırrı terennüm etmekte olduğunu söyleyebiliriz. Her bir öykü yeni bir sırra perde olurken, bir yandan da o sırrın çoğalmasının yolunu açıyor. Temelde hep aynı sır yatmakta olmasına rağmen..." İncelemesini yaptığım kitaba geçecek olursam : İlk hikayesinde gerçekte de yaşanan bir kadın hatta kadınlar cinayeti ve televizyonu da meşgul eden bir hadiseye değiniyor. Eski iki eşini öldüren Remzi Çınar diye kitapta yazarın bahsettiği hadise aslında Flash Tv de evlilik programına iki eski eşini öldürdükten sonra çıkan ve pişkin pişkin sırıtan Sefer Bey den başkası değil. Bu hikayeyi çok beğendim. Televizyon dünyası ve bozulan düzenle ilgili başarılı bir sistem eleştirisi görüyorum. Yine aynı şekilde intihar edersem unutulurum ama cinayete kurban gidersem adım uzun süre unutulmaz denilerek de şüpheli olarak öldürülen birçok kişiye realist bir gönderme yapıyor. İlerleyen hikayelerinde çapraşık ilişkiler, illegal hayatlar, yasak ilişkiler, yine gayrisamimi hayatlar, tv programları, bu programdaki cinayetler, çocukların yaşadığı birçok mağduriyet gibi günümüzün önemli sorunlarına değinmiş. Ama gelgelelim hastanelerden çevirilen Suriyeli hadisesini anlayamadım. Suriyeli bir çocuk birçok hastaneye gitmiş ve doktorlar tedavi etmediğinden ölmüş diyor hikayede. Benim bildiğim Suriyeliler çünkü Türklerin önüne yazılıyor, sıra almadan hastanelere rahat bir şekilde elini kolunu sallayarak giriyor. Yazar burada din kardeşim hassasiyetiyle gerçekten uzak bir yaklaşım göstermiş bence. Bu olay yaşanmış, ya da yaşanan bir olaya yakın bir olay mıdır bilemiyorum ama genele yansıtılacak seviyede benim için kesinlikle değil. Rahatsız etti beni.
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
,
Erbain
Erbain
ve
Derviş ve Ölüm
Derviş ve Ölüm
kitabını bir hikayesinde görünce hoşuma gitti. Sevdiğim üç eserdir kendileri. Bir başka hikayesinde ölenin sadece öleni ilgilendirdiğini, geride kalan dostları için çabuk unutulabilecek geçici olarak üzen bir kayıp olduğundan bahsediyor. Buna bu dönemde bende fazlası ile inanıyorum. Neler neler gördük şu dünyada ölenler bir gün sonra unutuldu gitti. Özellikle yakın zaman sevgilerini, çabuk değiştirilen ilişkileri, aile yapılarını vs görünce pek daha anlamlı geldi bana. Derin yalan isimli hikayesinde otobiyografik bir anlatımla kendisinden bahsetmiş. Kendisini kepçe kulaklı, kilolu, beceriksiz birisi olarak tasvir etmiş ve kendisi ile barışık bir kişi olduğunu bizlere kanıtlamış. Günümüz evlilikleri ile ilgili Öznesiz isimli hikayesinde çalışmayan kadınların uzun vadede gördüğü değersizlik, öteleme, mağduriyet halini anlatmış. Buna benzer evliliklere şahit oluyoruz. O nedenle yine gerçeğe yatkın bir hikaye olarak değerlendirdim bu hikayeyi de ve beğendim.
Oğuz Atay
Oğuz Atay
ın
Tutunamayanlar
Tutunamayanlar
kitabına da selam çakan yazar, Teğet geçen adamı bulmuş. Onun durumu inanın daha vahim. Okuyunca bana hak vereceksiniz. Nasıl kahraman oldum? İsimli hikayesinde de 3 5 sayfa
Sigmund Freud
Sigmund Freud
bir o kadar da
Jacques Derrida
Jacques Derrida
okumuşlar gelip edebiyat eleştirmeni oluyor diyerek onları eleştirmiş, Kafka nın Gregor Samsa sı hakkında yüzlerce sayfalar yazarak ne kadar zeki olduğunu ispatlayan ama bu arada da Samsa'yı böcek olmaktan beter eden insansılar onlar diyerek günümüz bazı eleştirmenlerini isimlendirmiştir. Yeni bir Sabah adlı hikayesinde ise kendisini Boğaziçi Köprüsü'ne benzeterek hikayeyi kurgulayan yazarımız, 15 Temmuz 2016 gecesi ve yaşanan darbe girişimini, o gün ne kadar çok olumsuz şeyler ülkemiz adına yaşanmasın diyerek dua ettiğini bizlere anlatmaktadır ve son cümlesinde de ben Boğaziçi köprüsü idim, şimdiyse adım 15 Temmuz Şehitler köprüsü diyerek hikayesini sonlandırmıştır. Bir başka hikayesinde Elif in abeceye dönüşmesini yani Arap alfabesinden Latin alfabesine geçiş konusunu eleştirmiştir. Bu konu hala tartışılıyor mu yaa dedim hikayeyi okurken içimden. Tabii ki büyük bir eksi benim için. Deniz görmemiş çocuk hikayesi çok samimi geldi. Hikayede babasız bir çocuğun duygusal hikayesi anlatılıyordu. Uzun olsa daha okuyabilirdim. Genel olarak toparlayacak olursam; 3 4 yukarıda da belirttiğim hikayesini beğenmedim. Görüşlerimiz zıt. Bazı hikayeleri de beni ziyadesiyle sıktı. Çabuk bitsin diye dua ettim. Puanım 3.
Dünyanın Çekmeceleri
Dünyanın ÇekmeceleriSuavi Kemal Yazgıç · Profil Kitap · 2019122 okunma
··
3,050 views
Gülseren okurunun profil resmi
Keşke kitap yerine incelemenizi okusaymışım daha çok şey anlarmışım. Belki de çok sıkıldığım için bir süre sonra anlamaya da çalışmadım bitsin diye okudum. Varsa eğer bir sır benim için yazar çok başarılı bu konuda çünkü ben sırrı çözemedim.
Emre Bulut okurunun profil resmi
😂 Sırrı çözmüşsün işte
Mercan KOÇ okurunun profil resmi
Latin alfabesine geçmeden önce sanki herkes okur yazardı ülkemizde yabancı uyruklu bi öğrenci öğretmen öldürdü hakem olayı kadar önemsenmedi
Emre Bulut okurunun profil resmi
Kesinlikle Mercan. Anlayamıyorum🤦🏽‍♂️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.