Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

516 syf.
·
Puan vermedi
Austin den okuduğum ikinci kitap. O nedenle tarzına alışmaya başladığımı ve bu kitabını daha rahat okuduğumu söyleyebilirim. Yabancı romanlarda ortak sorunumuz olan fazla yabancı isimler durumu kafamızı karıştırıyor gibi dursa da bu kitapta genel olarak olay örgüsünü anlayabiliyoruz. Kitabın kapağında belirtildigi gibi okumak bana eğlenceli ve kısa bir film tarzında geldi. Ana karakter Emma sosyal vecresi geniş olan ve Hayri sayılır bir isimdir. Ablası evlendikten sonra çok yakın arkadasi olan Harriet' in aşk serivenine dahil oluyor. Onun birileriyle tanışmasına, adımlar atmasına destek oluyor . Fakat bu serüven yanlış alarmlar ile sonuçlanıyor. Yaptığı yönlendirmeler, verdigi cesaretler boşa çıkıyor. Yanlış kapılara açılan arabuluculuklarla dolu aşk serüveni bize yabancı gelmeyecektir. Çünkü bazen buna tanık oluyoruz.Bununla birlikte entrikasız, doğal , kabullenilmiş gerçeklikler zihnimiz rahat bir şekilde okuma yapmamızı sağlıyor. Bunu neden söylüyorum? Yeterince karışık olan ilişki dünyasında güveni kırılmış çok insan var. Ve eminim onlar da dümdüz yaşamak ihtiyacı hissediyorlar bazen. İşte bu kitapta bence o düzlük sağlanmıştı bir noktada. Aşk acı uzerine kurularak değil yola devam edilerek ele alınıyor. Bir müddet hayal kırıklığı hisseden Harriet yine toparlanıyor ve yeni insanlarla tanışmak istiyor. Hatta Emma ile olan dostluğuna da devam ediyor.Bu toparlanıs Emma nin bir yandan rahatlamasını sağlarken bir yandan bu hız onu şaşırtiyor. Fakat Emma aşk serivenine dahil olmaya, Harriet için birilerini bulmaya devam ediyor. Bir yandan da cemiyet tarzı toplantılarda, eğlencelerde eski isimlerin yeni hayatlarına birlikte tanık oluyorlar. İşte birtakım entrika hissedebilecegimiz değişimler burada yaşanıyor. "Kimler kimlerle beraber "cümlesini söylerken bulabilirsiniz kendinizi:) Bir diger konu ise statüler. Kitapta sosyal statünün iletişimdeki etkisine, otoritedeki avantajina da deginilmis. Bunu sıklıkla göreceğiz. Emma da kendisini daha iyi hissettigi için kendisinden düşük statüdeki yakın arkadaşı ile iletişim kurmaktan fazlasıyla zevk duyuyor. Bazı isimleri ona yakıştirmiyor, şaşkınlık duyuyor. Ardından o kişiler kendisine ilgi duyduğunda kendisini de değerli hissediyor. Bu hissi son aşk üçgeninde özellikle cumlelere döküyor. Son olarak da dikkatimi en çok çeken kitabın sonlarındaki tespit oldu. Ve evet bunun doğruluk payı çok yüksek diye düşünüyorum. Aşk konusunda net fikirleri olan ve buna uygun yaşayan yani henuz böyle bir ilişki kurmak istemeyen Emma " karşıdaki kişinin ilgisi" karşısında ,ondan hoşlanmasa da, ona karşı sergilediği tavrı şu sözlerle yorumluyor: "... Ona hiç ilgi duymadım. ...Gururum okşandı ve bana ilgi göstermesine izin verdim." Bu sözler beni çok etkiledi. Çünkü çoğu zaman bu davranış fazlasıyla yapıyoruz. Adını koymadığımız ama farkında olduğumuz emniyetli ve nazlı bir iletişim türünde bulunuyoruz çoğumuz. Gerçek duygularımız yerine alıştığımız o ilginin peşinden koşuyoruz. O ilgi bizi yönetiyor ve akışına kapılıyoruz. Sanırım bu duygu kitap sonunda çoğu kişiye tanıdık hisleri hatırlatacak. İyi okumalar...
Emma
EmmaJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202310,3bin okunma
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.