Gönderi

479 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 10 days
Seni sevmiyor. Sevseydi sen kitap okurken sırtını çevirip uyu­mazdı.
Bitti. Sanki kitap değil de hayat bitmiş, Çevirdiklerim sayfa değil de hayatın günleriymiş gibi... Gitti. Giderken beni bıraktı geride. En son Martin'in ardından böyle bakakalmıştım. Oysa ne diyordu rahmetli Erdal Tosun, "Vedalaşmak asıl kalana değil, gidene koyar." Öyle olmadı işte. En çok bana koydu bu gidişler. Varlıklarından bi'haber olsam onlarsız yaşamak kolay olurdu ama o yaşamlara şahit olduktan sonra geride kalmak kolay mı? Ben şimdi bu gördüklerimle nasıl yaşayacağım? Nasıl onları tanımamış gibi başımı yastığa koyacağım? Meğer haklıymış, "Ne kadar az bilirsen o kadar iyi uyursun," diyen yazar. Ne kadar az tanırsan o kadar iyi uyuyormuşsun. 1944 yılında Dostoyevski'yi okudum. O gün bugündür huzurum yoktur, der Cemal Süreya. Satırlarını okuduktan sonra şuna emin oldum ki
Oğuz Atay
Oğuz Atay
da bir Dostoyevski okuru, bir Kafka, bir Shakespeare... Hepsinin ete kemiğe bürünmüş hâli. Boynuz kulağı geçermiş derler ya, belki onlardan da çok "tutunamayan" onlardan daha çok hayatın incittiği, onlardan daha yalnız ve oyun dünyasında bir dosta ihtiyaç duyan... Boşa var olmuş olamaz Olric, öyle değil mi albayım! "Öğret bana, nasıl unutulur düşünmek," der Shakespeare, unutulsa bir an olsun kafasındaki sesleri susturabilirdi Hikmet Benol: "Kafam cam kırıklanyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor, anlıyor musun?" Hayat bir oyun mu yoksa gerçeğin ta kendisi mi?
Rıfat Ilgaz
Rıfat Ilgaz
Hababam Sınıfı için, Ben çöken eğitim sistemini anlattım, hepimiz güldük, der. Yoksa Oğuz Atay da çöken dünyanın içinde sıkışmışlığını, arada kalmışlığını mı veriyordu bize? Arada kalmak! Ne kadar doğru bir tabir değil mi onun için? Doğu ile Batı arasında kalmış bir ülkede, üç katlı evin ara katında, iki kadın ortasında, yaşamla ölüm arasında... Sahi, gecekondu diyordu değil mi o eve? "Büyük kentlerin ve kasabaların dolaylarında, derme çatma yapı." Kendini de öyle görüyor olabilir miydi insanların arasında, derme çatma... Ah Hikmet, ne kadar benziyorsun Selim'e. Yoksa sana Oğuz mu demeliyim, her kahraman yazarın hayatından bir parça taşır nasılsa! "Beni he­men anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldük­ten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum." (s. 316) Öyle bir çağda yaşıyoruz ki hepimiz birer Hikmet Benol olma yolunda ilerliyoruz! Anlaşılmak uğruna psikologlara para döküyor, sosyal medyada dil döküyor ama yine aradığımızı bulamıyoruz. Kimlik bölünmesi şöyle dursun, paramparça olup gittik. İpin ucunu kaçırdık çoğumuz. Çareyi kitaplarda arıyor, Oğuz Atay'ı anlamak zor diyoruz. Oysa adım adım Oğuz Ataylaşıyoruz. Üst kurmaca yaşam biçimimiz oldu, bilincimizin akış hızına yetişemiyoruz. Doğu ile Batı arasında kalmak falan değil, her ikisinin de kötü yanını aldık düpedüz, bir hayata girdik, içinden çıkamıyoruz. İşin tuhafı şu ki, en çok yarım bıraktığımız eserler yine Oğuz Atay'ın eserleri. Bu demek oluyor ki yine en çok kendimizi anlamıyoruz. Farklı bölümlerde farklı hayatlara denk geliyoruz eseri okurken. Hiçbirinin, hiçbir şeyi tesadüf değil, öyle ki isimleri bile. Başta Hikmet, "Bilinemeyen neden, gizine akıl ermeyen," ve soyadı "Ben'ol" oysa paramparça benliği... Ve hayatındaki ilk kadın Sevgi, ne çok mücadelesi var sevgisizlikle, son kadın Bilge, ne çok uzak bilgelikten. Hayal ile gerçek arasında bir var oluş hikayesi... Yoksa yok oluş mu demeliyim. Oyunlarla tutunma...
Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov
misali, sana anlattırılmayanı yazarak yüzlerine çarpma! "Yazalım albayım. Başka çaremiz yok." Çare oldu mu peki? Martin'e çare olmuş muydu? Ya Beşir Fuad'a, ölümünü kanıyla yazarken... "Sus... uyanınca düzelecek." (s. 21) Sahi düzelir mi? "Belki yarın sabah so­ğukta uyanmanın bir anlamı olur, sana çay pişirmek gibi." Seni seven, anlayan birine... Oysa anlıyor sandıkların bir gün anlamıyor. O ilk duygu, ilk ses nasıl da değişiyor: "Oysa, kitaplardan söz ederken sesin ne kadar farklıydı." Ama gün geliyor okumaktan da yoruluyorsun. Gün geliyor her şeyden yoruluyorsun: "Fakat yoruldum albayım. Artık hiçbir şey yapmak istemiyorum. Gerçekten hiçbir şey yapmak iste­miyorum. Hiçbir şey yapmak istemiyorum." (s. 461) Velhasıl zor bir eser, Kendini bulmamak, parçalanmış halini görmemek mümkün değil okurken. Bitmez sanıyorsun, bir bakmışsın ellerinden kayıp gitmiş. Anlamam sanıyorsun, yalnız kitabı değil dünyayı da daha farklı anlamaya başlıyorsun. Kitap bitiyor, sen o eski sen olmuyorsun. Eserin kapağını kapadım. Saatlerce öyle kaldı elimde. Sonra gecenin bir yarısı kalkıp bir çırpıda tüm bunları yazdım. Hikmet'in o "Yazalım albayım," sözü kulaklarımda çınlayarak. Yaşarken seni anlayamadık Hikmet. Yaşarken bizi kimse anlamadı. Bak işte sen unutulmadın. Bizim ölümüzden de bir şey olmaz. DİPÇE Madem buraya kadar okundu, siz değerli okurlara küçük bir sürprizim olsun. İncelemeyi paylaşan bir takipçime -kura ile- bu ay içerisinde eseri hediye edeceğim. Sağlıkla, kitapla kalın...
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231.5k okunma
··1 quotes·
3 plus 1
·
20.4k views
Kübra okurunun profil resmi
Sonuna kadar okudum hocam, kaleminize sağlık 😊 anlaşılmayı beklemek, yorucu değil midir? Öylece beklemek, anlasınlar diye, görsünler diye, alkışlasınlar beni diye. Bakın ben neler yazdım, yazdım ama siz beni görmediniz, anlamadınız diye diye ölüme gitmek. Ben bunu anlayamıyorum Oğuz Atay'ın bu kafasını algılayamıyorum. Daha fazla anlatsaydı da kendisini daha çok anlasaydık, isterdim 🌿
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Onu anlamak öyle zor ki, kendini dahi anlamıyorken...
MANSUP okurunun profil resmi
Her incelemenizi okuduktan sonra geride ayrı bir tat bırakıyor bende hocam, hep ertelediğim bir kitabı daha yakın bir zamanda okumama teşvik ettiğiniz için teşekkür ederim :)
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Mutluluk duydum. Asla pişman olmazsınız. 😊
Rüm. okurunun profil resmi
İncelemeyi okuduktan sonra canım aşırı derecede Oğuz Atay okumak çekti, kaleminize sağlık hocam harika bir inceleme olmuş. ✨
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Pişman olmazsınız...
☆ Şükoo ☆ okurunun profil resmi
Bir sürü kitap okudum sanki incelemede . Emeğinize sağlık öğretmenim 💫
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Teşekkür ediyorum...
Bookworm okurunun profil resmi
Ahhh demeyin böyle Martin Eden’i, öyle bir gidişi ben de kaldıramamıştım. O zaman bunu okumayı biraz öteleyim desenize. Şah damarı vuruşu olmasın üst üste. Biraz iyileşelim, alışalım o halde.
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Öyle benzer gidişler ki...
Filiz okurunun profil resmi
Söylenecek çok şey var ama biz yazmayı tercih edenlerdeniz hocam belki bir gün biri okur da söyleyemediklerimizi anlar diye :) Hayat karşısında bazen ne yapacağımızı bilemiyoruz; bazen acaba bir insandan çok mu şey bekliyoruz diye düşündüğüm olmuyor değil. Çünkü hükmedemediği bir kalpten bile korkan insanın hem de o kalbe sahipken, dünya karşısında afallaması da oldukça normal değil mi? Geçirdiğimiz zaman bizim dünya üzerindeki mevcudiyetimiz belki ama ya dünyanın bizim üzerimizdeki mevcudiyeti? Biz ne kadar iz bıraktık bu dünyaya bilinmez ama onun bizim üzerimizdeki izleri oldukça belirgin öyle değil mi? 🙂 Konuştukça derinleşen mevzular bunlar hocam bazen kelimeleri dahi uyandırmamak gerekir ☺️ O yüzden yazmayı da burada bırakıyorum :) Kaleminize ve yüreğinize sağlık, epeydir okumayı düşündüğüm bir kitaptı. Sizden hediye gelirse daha da anlamlı olur 🌸 Keyifli günler dilerim..
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Bunu o kadar çok isterim ki... Eseri okuyup üzerine konuşmak çok anlamlı oluyor. Umarım nasip olur. 😊
1 next answer
Pınar okurunun profil resmi
Madem buraya kadar okudum,çünkü; inceleme kelimesini hakeden incelemelerimiz olduğunu düşünüyorum hep Bir inceleme öyle olmalı ki; gecenin bir yarısı açık kitapevi bulamayacağım için internete koşmalıyım indirmek için Öyle kapsamlı, öyle güzel ve akıcı bir üslupla, kitap okuma keyfi veren türden Oğuz Atay'a gelince keşke sayısını bilmediğim kadar çok kitap yazsaydı, bu güzel insanla tanışsaydım, hatta rehberim olsaydı diye geçiririm hep içimden Işıklar içinde olsun güzel insan ....
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Umarım tüm kitaplarını okuyabilirim.
1 next answer
SŞ okurunun profil resmi
“Öyle bir çağda yaşıyoruz ki hepimiz birer Hikmet Benol olma yolunda ilerliyoruz! Anlaşılmak uğruna psikologlara para döküyor, sosyal medyada dil döküyor ama yine aradığımızı bulamıyoruz.Kimlik bölünmesi şöyle dursun, paramparça olup gittik.İpin ucunu kaçırdık çoğumuz.Çareyi kitaplarda arıyor, Oğuz Atay’ı anlamk zor diyoruz.Oysa adım adım Oğuz Ataylaşıyoruz.Üst kurmaca yaşam biçimlerimiz oldu, bilincimizin akış hızına yetişemiyoruz.İşin tuhafı şu ki, en çok yarım bıraktığımız eserler yine Oğuz Atay’ın eserleri.Bu demek oluyor ki yine en çok kendimizi anlamıyoruz.”👏 Nasıl güzel bir paragraf olmuş. Dimağınıza ,kaleminize sağlık 🌺🍃 Hâkikaten de öyle modern yaşam hızına yetişmeye çalışırken HEM HER YERDEYİZ HEM DE HİÇBİR YERDE. Herkes biraz kendisi ama daha çok başkası. Her şey ve hiçbir şey iç içe.
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Teşekkür ediyorum... 😊
Rubin okurunun profil resmi
Kitap Oğuz Atay 'dan Tehlikeli Oyunlar olsa da Mikail Balcı 'dan Mikailce İncemeler Bir gün kitaba dönüşürse şaşırmayız. Güzel anlatım ve Kitap okumaya teşvik ancak bu şekilde cümlelere dökülebilirdi. Mikail Bey Teşekkür ederiz.
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Kıymetli görüşleriniz için teşekkür ederim. 😊
33 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.