Gönderi

İslam zaten Arabistan'da var olan kölelik problemini, onların özgür bırakılmaları noktasında insanları cesaretlendirerek çözmeye çalışmıştır. Müslümanlara köleleri özgür bırakmanın kendi günahlarına kefaret anlamına geldiği anlatılmıştır. Bir Müslüman'ın köle bir mümini kendi hür iradesiyle özgür bırakmasının çok büyük bir fazilet olduğu ve Müslüman'ın vücudunun her bir organının, o kölenin organları karşılığında cehennemden korunacağı deklare edilmiştir. Bu politika sonucu Hulefai-Raşidin dönemine gelinceye kadar Arabistan'ın eskimiş kölelerinin hepsi özgürlüğe kavuşmuştur. Sadece Hz. Peygamber'in (s.a.v.) kendisi 63 köleyi azat etmiştir. Hz. Aişe tarafından 67, Hz. Abbas tarafından 70, Hz. Abdullah bin Ömer 1000, Abd el-Rahman 30000 köle satın almış ve onları özgür bırakmışlardır. Bu dönem ile ilgili Hadis ve tarih kitaplarında verilen detaylar Hz. Peygamber'in diğer arkadaşlarının, birçok sayıda köleyi özgür bıraktıklarını belirtmektedir. Arabistan'ın kölelik problemi böylece 40 yıl içerisinde çözülmüş oldu. İslam toplumunda geriye kalan köleler, sadece harp meydanında yakalanan savaş tutsaklarıydılar. Müslüman hükümet, tutsakları, kendi askerlerini geri almak veya onların hükümetleri tarafından fidye parası karşılığında salıverilmek üzere alıkoyardı. Savaş tutsakları değişimi gerçekleştirilmezse veya o insanlar özgürlüklerini satın almak için fidye paralarını ödemezlerse Müslüman hükümet, alıkoyduğu tutsakları kendi ordusunun askerleri arasında dağıtmaktaydı. Köleliği ortadan kaldırmada bu yöntem, onların, bir sığır gibi toplama kamplarına kapatılmalarından, zorla çalıştırılmalarından veya kadınlarının da kaçırılmaları halinde fahişelik için kullanılmalarından çok daha insancıl bir yoldu. İslam, onların halkın içine katılmalarını tercih etmiş ve böylece insanlarla iletişim kurmalarını sağlamıştır. Ek olarak, onların efendilerine, kölelere iyi davranılması gerektiği emrolunmuştur. Bu politika sonucu dış savaş meydanlarında kaçırılan ve köle olarak Müslüman ülkelere getirilen insanların birçoğu İslam'a girmişler ve onların soyundan gelenler büyük bilginler, imamlar, hukukçular, tefsirciler, devlet adamları ve komutanlar olmuşlardır.
Sayfa 42
·
109 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.