“Çocukluğuma dair mutlu bir anım yok. Tüm bu yıllar boyunca mutluluk ya da sevinç duygusunu tatmamış olduğumu söylemek istemiyorum. Ama şu var ki acı totaliterdir: Sistemine girmeyen her şeyi yok eder.”
(Sayfa 15)
Babamı Kim Öldürdü kitabıyla tanımaya başlamış, acılar içinde yaşamını geçirmiş ve yazdığı eserlerinde dürüst, samimi bir şekilde duygularını ifade etmiş bu kişiyi daha fazla tanımak istemiştim. Bu kitap ise yazarımızın çocukluğuna değindiği ve kendisini tanıma fırsatı sunan bir eser. Bu kitapta da
Babamı Kim Öldürdü kitabında da olduğu gibi bazı açılardan kendimi yazara yakın hissettim. Kendi içsel ve dışsal dünyalarıma bakma ihtiyacı duydum. Bazı açılardan hâlâ yalnız hissettiğimi fark ettim. Toplumsal cinsiyet rollerimizdeki erkeklik kavramına ve buna ne kadar uyduğuma, ailemle yaşadıklarıma, yönelimime ve bunun sonucunda yalnızlık hissinin giderek artmasına …kadar birçok açıdan kendimle yüzleşmek zorunda kaldım. Yine…
Kitapta yazar kendi yaşamını olabildiğince açık dürüst bir şekilde anlatmaya çalışmış. Kitabın en güzel tarafı bu samimiyetti bence. Yazarın ailecek yaşadıkları zorluklar, ailenin ve yaşadığı toplumun erkeklik rolüne ayak uydurmaya çalışırken yaşadığı güçlükler -ki bunu şöyle ifade ediyor: "Kendini tam anlamıyla erkek hissetmeyen biri çareyi öyle görünmekte, güçsüz olduğunu bilen biriyse güç gösterisi yapmakta arar." (Sayfa 95)- eşcinsel oluşundan ötürü yaşadığı zorbalıklar ve bunun yarattığı içsel çatışmaları çok iyi anlatmış.
Kitap sade, açık ve samimiydi. Hayat hikayeleri hoşunuza gidiyorsa hoşunuza gidebilir…
Kitapla kalın sağlıcakla kalın…
Yazarın diğer ilgi çekici eseri:
-