Bu kitap hakkında çok şey söylenilebilir. Normalde daha kısa sürede bitirebilecekken sırf olayları okumaya korktuğum, üzülmekten kaçtığım için her seferinde uzattım bitirmeyi ... Ama nihayetinde her şeyin bir sonu vardır, hem bu sonu görmek istediğim için hem de kitabın akıcılığından dolayı artık bitirmek istedim. Daha önce okumuştum bu kitabı aslında ama şimdi tekrar okuyunca hem bazı yerleri unuttuğumu hem de yine ne kadar etkilendiğimi fark ettim. Yorumuma gelecek olursak, ( SPOİLER İÇERİR )yazarın hep kitaptaki iyi karakterlere acı, hüzün, perişanlık, ölüm verip de kötü karakterlere bir son yazmayışı beni gerçekten üzdü, sevdiğim tüm karakterlere bir şeyler oldu, Yusuf, zaten eksik olan başparmağı gibi her şeyi eksik olarak başladı hayata, anne babası öldürülüp kendisi yalnız kalınca Kaymakam Selahattin bey alıyor yanına, kendi çocuğu gibi büyütüyor, iş veriyor, kendi kızı Muazzez' e sahip çıktığı gibi sahip çıkıyor Yusuf'a. Bir de Şahinde hanım var ki düşman başına, kızına iyilik edeceğim diye yapmadığı kötülüğü bırakmıyor, Yusuf köyün belalı tipleri olan Şakir ve babası Hilmi Bey'e bulaşınca başından da kötü olaylar bir türlü gitmiyor. Önce yakın arkadaşı, yine benim de sevdiğim bir karakter olan Ali'yi öldürüyor bu Şakir, sonra Muazzez'e göz koyuyor. Muazzez'in gönlünün kendinde olduğunu zamanla anlayan Yusuf, kızı kendine alıyor. Ama Selahattin beyin ölümüyle onun yerine gelen başka kaymakam, Şakir'lerle anlaşarak Yusuf'u sürekli evden uzak tutacak işlere gönderiyor, bu sürede de olanlar oluyor zaten, ortamlar eğlenceler derken Yusuf birgün tüm olanlara şahit oluyor, herkese ateş açarken Muazzez'i de yaralıyor. Tam her şey düzelecek, kendimize yeni bir hayat kuracağız deyip yola çıkarlarken Muazzez de vefat ediyor. Yusuf onu gömüp yoluna devam ediyor. Yazar son sözlerini " İçindeki bütün yıkıntılara, bütün kederlere rağmen başını yere eğmek istemiyordu. Matemini ortaya vurmadan tek başına yüklenecek ve yeni bir hayata doğru yürüyecekti. " diyerek bitirmiş. Yani burada Yusuf'un sakinliğine ayrı şaşırdım, tamam hepsine ateş açtı ama hangileri öldü, hangileri kaldı belli değil. O Şakir ve babası hapis yatmalıydı bence, kitap boyunca her yaptıkları yanına kaldı buna ayrı içerledim, aslında günlük yaşamda olan şeyler bunlar belki de bu kadar ondan sinirlendim. Kitap hakkında diğer eleştirim de kesinlikle eski türkçe sözcük çoktu, bu nedenle iş bankası yayınlarının benim için yeri ayrıdır. En azından bütünlük bozulmuyor, kalbi dayanacak olan olursa kitabı muhakkak okusun tabi.

Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Karbon kitaplar · 2019174,9bin okunma

·

821 görüntüleme

Deniz kızı

@Denizrapsodisi ·

10 Mayıs 15:44

yeni bir hayata yürüyecekti.

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ayşegül