Anlatı olarak nitelendirilen bu kitapta Kamçatka yarımadasının vahşi ormanlarında antropolojik bir keşfe çıkan bir kadın antropolog bir ayı saldırısına uğrar ve bu saldırıda yüzünün yarısını kaybeder. Anlatının gözle görülen en belirgin özelliği bu olsa da kitap ayının kadından aldığıyla değil aslında ona kattığı, ona verdiği – doğru kelime ne bilemiyorum- yeni bir benlikle ilgili. Görünenin değil görünmeyenin kitabı “Vahşi Hayvanlara İnanmak.” Genç bir kadının saldırgan bir ayıyla karşı kalması ve onunla yaşam kalım savaşına girmesi öyle pek de aşina olunan bir durum sayılmaz. Bu saldırıda yüzünü kaybeden antropolog önce Rusya’da sonra Paris’te bir dizi ameliyata maruz kalır. Annesinin evinde iyileşmeye başlar. Bu zorlu süreçte yüzünü bir nebze geri kazansa da ruhunun iyileşemediği fark eder. İçinde bir yerlerde bir şeyin eksikliğini hissetmeye devam eder. Bu travmadan çıkışın tek yolunun ormana geri dönmekten ve mümkünse ayıyla yüzleşmekten geçtiğine, mutlak iyileşmenin ancak vahşi hayata dönerek gerçekleşebileceğine inanmaya başlar. Ayı ona bir iz bıraktığı gibi o da saldırı esnasında ayının bedenine zarar vermiştir. İkisi de birbirlerinin açtığı bir yarayı taşımaktadır. Kadın hastanelerde geçen süre içinde sürekli bu karşılaşmasının anlamını sorgular. Hayatta kaldığı gibi, ruhunun tekrar doğduğuna inanır. Ormanla, doğayla bağlantısını fark eder. Rüyasında ayıyı görür, onun bir parçası haline geldiğini hisseder. Ayıya ait içinde bir parça bulundurur, bunu hisseder ve yarı insan yarı ayı olarak doğaya geri dönmeye karar verir. Aslında kitabın büyük bir bölümü bu başkalaşım süreci hakkındadır. Ben kitabı okurken çok keyif aldım, oldukça farklı sıra dışı bir anlatımla okurun ilgisini son sayfaya kadar canlı tutmayı başarabiliyor yazar. Bir travmadan çıkışın en etkili yolunun o korkuyla yüzleşmek olduğunun altını çiziyor. Yazar okuru içsel ve fiziki bir yolculuğa çıkararak, fiziksel ve ruhsal bir iyileşmenin izlerini sabırla takip ediyor. Bu başkalaşım öyküsü aldığını tüm övgüleri fazlasıyla hak ediyor.

Vahşi Hayvanlara İnanmakNastassja Martin · Can Yayınları · 202288 okunma

·

638 görüntüleme

N

@Nobelli_okur ·

10 Mayıs 18:15

Kafkavari bir anlatım demem biraz iddialı bir yaklaşım olabilir. Eser daha ziyade alegorik.

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

N