Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Deneme
Bazen bedel önceden ödenir. Muhakemesi yıllar sonra yapılır. Kendine haksızlık etmeme lüksüne sahip olduğunu düşünmek biraz fazla şımartıcı olabilir. Peki ama başka dayanak yoksa ne olur? Belki bir anlık rahatlama ya da kaçış tesellisi bu. Öyle ya da böyle, ortada bir sonucun bağlandığı bir sebep ve onun kurban edilişi vardır. İnsan kendini tanıyamaz mı? İçindekilerini bilmez mi? Her zaman kendisiyle baş başadır. En büyük kalabalıklar içinde bile, baş başa olduğu öz benliği vardır. En mutlu anlarını paylaştığı insanın yanında vakit geçirirken bile, karşısındakinden çok kendisi vardır. O zaman nasıl olur da vazgeçebilir ki kendine acımaktan? Eğer acımıyorsa, içinde öyle bir vicdan vardır. Bedel ödediği zaman, bunun faturası vicdana kesilmiş olabilir. Şimdi bunun muhakemesini vicdanı olmadan yaparsa, kime kesecek o zaman faturayı? Tüm dünyaya mı? Ve hayatına değen her şeye mi? Ayırt etmeksizin! Ne üzücüdür altından kalkamayacağı şeyleri durup tekrar tekrar düşünmek. Ne garip, bunlar varken hala yaşayabilmek. Okunan kitaplar, hepsi tanışılmamış insanların kaleminden çıkan, okuyana ait bir hatıradır. Öyle ya! Satır aralarında kendine ait yaşam parçaları bulur insan. Kendini okur. Sonra buna saygı duyar. Neden insan, kendi acılarını düşünüp üzülürken değil de, buna kitaplarda denk gelince hayranlık ve saygı duyar? O zaman en büyük saygıyı kendine duyması gerekmez mi? En büyük hayranlığı kendine olması gerekmez mi? Acı çekene, illa acısını yazma kaidesi mi gerekiyor ki umursansın ve saygı duyulsun? Eğer buna gerek yoksa, herkesin her sabah kalkıp işine gittiğinde ve evine döndüğünde birbirine saygı göstermesi gerekmez mi? Her insan, içinde taşıdığı bir acısı varken, sanatçı olmadan saygı görmeyi hak etmez mi? Dostoyevski’nin yoksul bir kadının önünde, acı çekmiş birini diz çökertip “Ben bütün acıların önünde diz çöküyorum” dedirtmesine ne demeli? Acıya saygı duymak için acı çekmek mi lazım? Acısız insan var mı? Çekilen acı, saygı hassasiyeti kazandırmıyorsa, o zaman bu acı olmamalı. Bu bir ceza olmalı. Ceza, kötülüğe karşı verilir. Kötü olan acı çekmemiştir. Çünkü acıyı ancak saf ve temiz bir kalp hisseder.
·
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.