Gönderi

440 syf.
·
Not rated
Kitabın orjinal adı “The Schopeanhauer Cure” olmasına rağmen dikkat çeksin diye Türkçesine “Bugünü Yaşama Arzusu” büyük puntolarla eklenmiş. Bence bu isim kitabın içeriği hakkında biraz alakasız bir önyargıya neden oluyor. Ben kitabı satın alırken; yaşam enerjisini yükseltmeyi vaadeden ufak ipuçları içeren bir kişisel gelişim kitabı gibi bir yargı oluşmuştu kafamda. Alakası yokmuş. Kitap Schopenhauer’in biyografisini içerisine çok güzel yedirmiş psikolojik bir roman. Irvin Yalom bu içine yedirme işini romanlarında çok güzel kullanıyor, ve kendisi 21 yüzyıl insanını çok iyi tahlil eden benim çok sevdiğim bir psikolog ve yazar. Romana gelirsek. Hasta olduğunu öğrenen terapist Julius tedavisinde başarısız olduğu hastalarından birini arar ve son durumunu sorar. Eski Hastası Philip kariyerini değiştirerek felsefe öğretmeni olmuş ve Schopenhauer felsefesi sayesinde kendi kendisini tedavi etmiştir. (Öyle düşünmektedir) Schopenhauer felsefesine göre hayatta acı çekmemenin yolu kimseye bağlanmamak ve hazların esiri olmamaktır. -bir şeyi isteriz, alırız, kısa bir süre tatmin yaşarız. bu tatmin hızla sıkıntıya dönüşür, ardından mutlaka bir sonraki istiyorum gelir. arzuyu doyurarak kurtuluş olmaz. can sıkıntısıyla ilgili en korkunç şey nedir? neden aceleyle can sıkıntısını gidermeye çalışırız? çünkü bu, varoluşla ilgili tatsız gerçeklerin (önemsizlik, anlamsız varoluş, ölüme doğru ilerleyiş) kısa süre içerisinde ortaya çıktığı, dikkat çelicilerin olmadığı bir durumdur. bundan dolayı insan hayatı; sonsuz bir istem, tatmin olma, can sıkıntısı ve sonra yeniden isteme döngüsü üzerine kuruludur. zekâ arttıkça acının yoğunluğu da artmaktadır.- Bu alıntılar kulağa çok doğru geldiği için Kitaptaki Philip karakteri gibi Schopenhauer’u önder kabul edeceklere hatırlatmalarım var. Annesi çocukluğunda kendisine son derece katı merhametsiz ve ciddi bir şekilde davranmış. Schopenhauer 'un sevgisiz çocukluğunun geleceği üzerinde ciddi etkileri olmuş.Çünkü anne sevgisinden yoksun büyüyen çocuklar, kendilerini sevmek, diğerlerinin onları seveceğine inanmak veya başkalarını sevmek için gerekli olan temel güven duygusunu geliştiremezler. yetişkin hayatlarında yabancılaşırlar, içlerine kapanırlar ve başkalarıyla genellikle düşmanca ilişkiler kurarlar." Belkide bu nedenle Schopenhauer hayat içersinde tutunamamış, insanlarla düzgün ilişkiler gerçekleştirme becerisi gösterememiş, kadınlarla arası hiç bir zaman iyi olmamış kronik depresif birisi. Philip'in Schopenhauer tedavisi dediği şey de aslında bir tedavi değildir bana göre, hakikatten kaçmadır. insan doğasıyla olan kavgasıdır. insan'ın ehlileştirilmesi gereken yanını ehlileştirmek yerine onu toprağın altına gömmeyi tedavi olarak adlandırmıştır. ----Spoiler---- Kitabın sonunda Philip’in katarsisi ile ben de ağlamaya başladım. Yalom’un bir çok kitabında olduğu gibi ana fikir sevgiye bağlandı. Sevmeyen ve sevilmeyen insanın devreleri bir şekilde yanıyor… ----Spoiler---- Özet olarak bu kitap felsefenin ve psikolojinin elele verdiği, aşk, arzu, günlük kaygılar, yaşamın gerçek değerleri, özellikle ölümle yüzleşme konularında düşüncelerinizi zenginleştirecek derinleştirecek bir bir kitap. Okuyun Okutturun. A ltını çizdiğim çok yer var. Hepsini buraya sığdırmam imkansız. Ama en hoşuma giden bir kaç alıntıyı da burada paylaşayım. “aşk sevenin içindedir, sevilenin değil.” "mantıkla beslenmeyen şey mantıkla yönetilemez." “göreli mutluluk üç kaynaktan gelir: ilki kişinin öldüğü şey; ikincisi kişinin sahip olduğu şey ve üçüncüsü kişinin diğerlerinin gözlerinde temsil ettiği şeyler (şöhret). bunlardan ilkine odaklanmalıyız; çünkü sahip olunanlar ve şöhret üzerinde kontrolümüz yoktur, bunlara güvenmememiz gerekir, bizden alınabilirler. sahip olduğunuz şeyler çoğu kez bize sahip olmaya başlar.” “güzel kadın yalnızca güzelliği için ödüllendirildiği zaman başka tarafını geliştirmeyi ihmal eder. böyle bir kadının başarı hissi ve kendine güveni çok sığdır, güzelliği yok olmaya başlar başlamaz başkalarına verecek çok az şeyi olduğunu görür. ne ilginç bir insan olma ne de başlarıyla ilgilenme sanatını geliştirmiştir.” "anne baba arasındaki sevgi çocuklar için de sevgiyi doğurur. zaman zaman anne babanın birbirlerine duydukları aşkın evdeki bütün sevgiyi tükettiği, geriye çocuklar için bir tek sevgi posasının kaldığı hikayeleri anlatılır. ama birinin kazancının diğerinin kaybına eşit olduğu bu ekonomik model pek anlamlı değil. hatta tam aksi doğru gibi görünüyor: insan ne kadar severse çocuklara ve başka herkese karşı o kadar sevgiyle tepki verir.
Bugünü Yaşama Arzusu
Bugünü Yaşama ArzusuIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20173,348 okunma
·
63 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.