Gönderi

bu sokaklar bir parçanı taşıyor artık. içinde tarifi olmayan bir hisle dışarı atıyorsun kendini. vardığın yer hep aynı. aynı sokak, aynı sokak lambası. aynı acı. kapıların yüzüne çarpılmasına alışıksın aslında ama bu kez çok canın yandı. dedin kendine "geç git kızım, burası sana cehennem olacak. burası ev denen bir mezar oldu sana. git kızım. kaç git." kaçıp gittin. o sokakta paket bitirdin. köşede göz yaşlarına boğuldun. o sokak lambası altına bir çizik daha attın. gittin işte kızım. yolun sonu aynı yere vardı ama artık sen sende değildin. gözlerin kan çanağı, yanağında hâlâ hissiyatını taşıdığın o tokat izi. adımların hızlı değil. kaçmak ister gibi yavaşça yürüdün o sokağı. aradığın kimse açmadı telefonu. tamam, dedin geçtin. tamam, yine yapayalnız kaldın. alışıksın kızım. neden doluyor gözlerin. iyisin, sus ve gülümse. tekrar geç o sokaktan. tekrar ama bu sefer koşarak. bırak kesilsin nefesin. bırak geçsin günler. güneş doğsun ama sen aynı acıya ebelik yap. o acı büyüyor koynunda. bağrın yanıyor ama sesin çıkmıyor. sözler de bir yere kadar. eskisi gibi değilsin sen. bir gecede büyümeyi öğrendin. bir günde ise acının iliklerine işlemesini. sesin bir fısıltıdan ibaret. için kan revan. boğazında bir yumru. gözlerin dolu ama akacak yaş kalmadı. şimdi ne vakti bilmiyorsun. kaçtığın her saniye yakalanıyorsun. koştuğun her an düşüyorsun. şimdi ölme vakti. buna gücün yetecek mi? hayır. çekmeye devam et aynı karın ağrısını. acı bedenini mâbed bellesin. sen sus ve alış. başka yolu yok bunun. alış ve öl. duyguların yok artık. hislerin yok. anlamazlar seni. konuşma daha fazla. eyvallah çek, git. şimdi gitme zamanı.
·
226 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.