Gönderi

Lord Daren (4)
Bana kendi bir dünyadaki en güzel şeymişim gibi hissettiren tatlı bir şaşkınlık çöktü üzerine. Islık çaldı. Kendi etrafımda şöyle bir döndüm. "Nasıl olmuşum?" "Cehennemi ele geçirmeye kararlı gibi olmuşsun." "Teşekkür ederim, lordum." Hafifçe dizlerimi kırdım. Yanına gittim, havluyu elinden aldım. Saçlarına uzanmak istedim ama boyu çok uzundu ve sadece bana bakıyordu. "Şöyle otur bari." Elinden tutup yatağa oturmasını sağladım. "Sen de haklısın tabii, sürekli çamur ve pislik içinde dolaştığımdan yadırgıyorsun değil mi?" Güldüm ve saçlarını kurulamaya başladım. Bir dakika sonra bileklerimi tuttu, aşağı doğru çekiştirdi, bacaklarını açtı ve beni iyice kendisine çekti. Yüzünde çok tedirgin edici bir ifade vardı." Belki de gitsen iyi olur," dedi. Ne tamam şaşkınlık kabul edilirdi ama bu tepki tahminlerim arasında yoktu. "Beni buna alıştıramazsın. Bu." Söylemeden önce tekrar düşündü. "Tehlikeli." (syf 266) ... Yüzünde birlikte panayıra gittiğimiz gece gördüğüm bir ifade vardı. Sarhoş olmuş gibi neşeli ve mayhoş bakışlar. "Bunu hiç yapmamalıdım," diye mırıldandı. Göğsüm onunkine çarpıyordu ve kalp atışlarımızın eşit düzeyde hızlandığını hissediyordum. "Ne?" dedim zar zor yutkunarak. "Tadını bilmezsen karşı koyması daha kolay olur." Gözlerimi kırpıştırdım, yanaklarımdan buram buram sıcaklık yayılıyordu. (syf 270) ... "Duydunuz mu gökyüzü?" diye bağırdım. "Gece yarısının kilidini açtık!" Ellerimi iki yana açtığımda yağmur daha da hızlandı Ama kimse bundan rahatsız olmuyordu. Daren kulağımın kıyısında boğuk bir kahkaha atarak, "Zevzek" diye mırıldandı. "Şşş, " dedim. "Sırdaşın hakkında öyle söyleme, Lord!" "sırdaşım ha?" Çenesini omzumun üzerine yasladı. "Her şeyim olmaya kafaya koydun sen." "Eh," dedim. "Kısasa kısas Lordum!" (syf 313)
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.