Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ulusal Azınlıklar
Özerk yönetime olan ihtiyaç, nüfusun yaklaşık beş milyonu veya yaklaşık yüzde 14'ünü oluşturan ulusal azınlıklar arasında özel olarak tanınmalıdır. En büyük azınlığı sayıları 3,5 milyon olan ve Müslüman denilen kabileler (bunları Maguindanaolar, Maranaolar, Tausoglar, vb. şeklinde ifade etmek daha doğrudur) oluşturur. Bunu sayıları yarım milyon olan Igorot kabileleri takip eder. Ulusal azınlıkların büyük çoğunluğu iç bölgelerde, gerici hükümetin en çok ihmal ve suistimal ettiği yerlerde yaşamaktadır. Ulusal azınlıklar uzun zamandır Hıristiyan şovenizmine ve gericilerin baskısına maruz bırakıldı. Özerklik ihtiyaçları haricinde çeşitli dayatmalara maruz bırakıldılar. Parti; ulusal azınlıkların kendi kaderlerini tayin hakkını kabul etmektedir. Ulusal azınlıklar, Filipin halkının geri kalanıyla yalnızca kültür ve ırklarına gösterilecek saygı ve eşitlik temelinde birleşebilirler. Filipinlerdeki ulusal azınlıkların taşıdıkları yük, Filipin halkının Beri kalanından daha ağırdır. Negritoların çoğu, şu ana kadar ilkel bir komünal yaşam sürmüş ve ırk ayrımcılığının kurbanı olmuştur. Hıristiyan ve Malay şovenistelmuştur sürüldükleri dağlarda bile onların topraklarını gasp etti. Bu aborjinler kasıtlı şekilde istismar edildi ve öldürüldü. Mindanao'daki ulusal azınlıklar, Filipin halkının geri kalanı tarafından elde edilemeyen bir sosyal gelişim evresine ulaşmış olsalar da, Hıristiyan şovenistlerin ve gerici hükümetin en acımasız suistimallerine maruz kalmışlardır. Emperyalistler, kompradorlar, toprak ağaları ve bürokrat kapitalist. ler tarafından tapu kayıtlarının manipüle edilmesi ayrıca gelenek ve yasaların tamamen ihmal edilmesi sonucunda atalarından kalan azınlık topraklarından uzaklaştırıldılar. Arazi gaspı; büyük arazi spekülatörleri, keresteciler, çiftçiler, madencilik şirketleri ve toprak ağaları tarafından Filipinlerdeki yerli kültürünü sürdüren tüm azınlıklara vahşice uygulanan bir kötülüktür. Azınlıklar her zaman silahlı güçler tarafından topraklarından kovulmuşlardır. Birçoğu en uzak bölgelere sürülmüştür fakat buraları devrimci savaş için güçlü üslere dönüştürülebilir. Çinli azınlıklar da Filipinler'deki Malay şovenizmine tabidir. Diğer Güneydoğu Asya ülkelerindeki Çinli azınlıklarla kıyaslandığında, Filipinlerdeki sayıları 120 bini bulmaktadır. Gerici hükümet, Çin uyruklu vatandaşların vatandaşlığa alınmasını zorlaştırıyor, böylece Chiang eşkiya çetesi ve Filipinli bürokrat kapitalistler büyük ölçüde onlardan istifade edip, ABD emperyalizminden ve Japon militarizminden gelen şovenist saldırılara yönelik bu kesmi hazır hedef olarak kullanabiliyor. Bu gerici hükümetin, Amerikan ve diğer tüm yabancı girişimlerin kamulaştırılmasına yönelik halkın talebini bastırdığı gerçeğinin altını çizmek gerekiyor. ABD emperyalistleri, Filipinli gericiler, Chiang eşkiya çetesinin büyük burjuva ajanları ve modern revizyonistler, orta ve küçük burjuvaziye, yarı-proletaryaya mensup Çinli vatandaşların çoğunu faşizan şekilde ezmek ve ABD emperyalizmine kukla bağlılıklarını gizlemek için "milliyetçilik" adı altında bu azınlıklara yönelik şovenist nefreti körükleyip birbirleriyle işbirliği yapıyorlar. Tüm ulusal azınlıklara yönelik doğru siyaset; her zaman proleter bir bakış açısına sahip olmak ve gerekli sınıfsal analizi yapmaktır. Bu, Parti'nin onlarla en derin şekilde bütünleşebileceği tek yoldur. Parti, ulusal azınlıklar arasında parti kadroları ve kızıl savaşçıları geliştirerek, yalnızca tüm kukla devleti değil, aynı zamanda ulusal azınlıkların topraklarındaki yerel despotları da devirebilir.
Sayfa 197Kitabı okudu
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.