Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kültürel Alan
Filipin Devrimi, geniş halk kitlelerinin genel uyanışı olmadan hiçbir şekilde ilerleyemez. Halk demokrasisi veya yeni türde bir ulusal demokrasi konsepti, devrimci kitle hareketinin kültürel faaliyetlerini desteklemelidir. Ulusal, bilimsel ve kitlesel bir kültür, bugün hâkim olan emperyalist, feodal ve insan karşıtı kültürü alt edip devirmelidir. Eğitim sistemi, en düşük seviyeden en yüksek seviyelere kadar öğrencilerden herhangi bir ücret talep etmeyecek kadar demokratik olacaktır. Emperyalist baskıya karşı çıkmak ve Filipin milletinin saygınlığı nı ve bağımsızlığını korumak için devrimci bir ulusal kültür yayılmalıdır. Sömürgecilik, emperyalizm ve yeni sömürgeciliğin çöken kültürü reddedilmelidir. Belirli geleneksel ve modern kültürel formlar benimsemeli ve bunlar ulusal demokratik devrimi geliştirecek içeriklerle kaynaştırılmalıdır. Diğer ulusların sosyalist ve yeni-demokratik kültürleriyle bağlantı kurulmalıdır. Yabancı kültürlerde ilerici olan unsurlar özümsenmeli ve ulusal koşullara uyarlanmalıdır. Aynı zamanda ulusal azınlıkların kültür ve geleneklerine saygı gösterilmelidir. Marksizm-Leninizm-Mao Zedong Düşüncesinin evrensel gerçekliği, yerel koşullarla bütünleştiği ve ulusal bir biçim kazandığı takdirde Filipinler'de yaşam bulabilir. Devrimci bir ulusal kültürün yayılmasını hızlandırmak için ulusal dilin kullanılması teşvik edilmelidir. Emperyalizm, feodalizm ve aynı zamanda halen süren batıl inançlar tarafından ortaya atılan gerici idealizme karşı çıkmak için bilimsel bir kültür yaygınlaştırılmalıdır. Proletaryanın bilimsel düşüncesi ve burjuva materyalizminin ve doğa bilimlerinin ilerici yönleri ile birleşik bir cephe oluşturulabilir. Ancak Marksizm-Leninizm-Mao Zedong Düşüncesi teorisi, bu bilimsel kültürün her zaman öncü çekirdeği olmalı, devrimci kitlelerin pratik hareketinin yanı sıra entelektüellerin ideolojik açıdan yoğrulmalarına da rehberlik etmelidir. İdealizmlerini ve dini doktrinlerini onaylamasak da, politik eylem alanında bazı idealist hatta dindar kişilerle anti-emperyalist ve anti-feodal bir birleşik cephe oluşturabiliriz. Dini tartışmaların devrimin gelişimini engellemesine izin vermemeliyiz. Anti-emperyalist ve anti-feodal olacağı için gerçekten geniş kitlelere ait bir kültür yaygın hale getirilmelidir. Bu, emekçi kitlelerin kahramanca mücadelelerini ve arzularını ifade eden devrimci ve demokratik bir kültür olmalıdır. Kültür alanındaki kadrolar, kitlelerle birlikte kültür devrimi yürüten komutanlar gibi olmalıdır. Kendilerine verilen yüksek bilgiyi kitlelere aktarmalı ve bunu genel bilgi ile sürekli olarak ilişkilendirmelidirler. Temel ilgileri popülerleşmiş olsa dahi her zaman kültürel standartları yükseltmek için çaba sarf etmelidirler. Kitlelerin sıradan örneklerinden elde ettikleri deneyimlerden çıkarım yapmalı ve bunları daha yüksek bir ideolojik içerikle doldurmalıdırlar. Devrimci işçiler, köylüler ve savaşçılar bu kitle kültürünün kahramanları olmalıdır. Modern revizyonizmin devrimci saflarda yeri yoktur ve tamamen alt edilmelidir.
Sayfa 208Kitabı okudu
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.