'Kıymetli Babacığıma'
yine akşam seriyor ufka siyah tüllerini
yine opseydim o çok özlediğim ellerini.
Biten akşamların hüznüyle yürekler mahzun
Sana hasretle geçen her gün asırlardan uzun.
Gecikirdin de kış akşamları bazen yüreğim
Sıkışırken...seni sıhhatle görürdüm, kederim.
O zaman şefkatinin rüzgårında savrularak
Çözülürdü, beni haince yakan puslu merak!
Bize feyz bahşedecek sohbete başlardın nezih
Dile gelmiș gibi canlydı dilinde tarih!
Süzerek her duyuşu imbik-i imânından
Nice teşbihle sunarken bize lisanından
Gaşyolur başka bir ålemde yaşardık artık
Bu kadar tatlı geçen günlere hasret kaldık.
Ne meşakkatle aşarken kaderin yollarını
Neden hiç duymadık alnından akan damlaları.
Duyarım șimdi onun ruha akan neş'esini
Duyarım Sûre-i Vakıa' okuyan hoş sesini.
Senin irşadina bilsen ne kadar muhtacız
Bize sen ömrünü verdin temiz, eşsiz babamız.
Kuru birkaç saf ifadeyle mi tasvir, pek zor
Hayır izah edemem hüznü içimde kanıyor
Kanıyor..hem de nasıl çaresi yok dertli gibi
O mübarek yüzüne tâ ezel hasretli gibi.
Ölüm.. Her canlinın er geç varacak menzilidir
Ona dünyada yaşarken hazır olmak demidir.
Afvının izzetiyle kavuştur bizi Rabbim
Habibinin havzında buluștur bizi Rabbim.