Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Kişi Nasibinin Esiridir..."
Hz.Sad el-Esved Allah'ın bir garip kullu, kimsesiz ve hiçbir malı olmayan ama gönlünde Allah aşkı taşıyan siyahi bir genç. Birgün derdini peygamber efendimize açmak için mescide geldi. Onu hor görmüşler, kalbini kırmışlardı. Şöyle söyledi güzel yürekli Sad," Ya Resûlullah yüzümün siyahlığı cennete girmeme engel midir?" ve sonra boynunu büktü hüzünle. Peygamber efendimiz ,"Nefsim elinde olan Allah'a yemin ederim ki sen Rabbine karşı saygılı ve elçisinin getirdiklerine iman ettiğin takdirde bu söylediklerin cennete girmene engel değildir." Sad," O halde insanlar neden beni hor görüyorlar , bana neden kızlarını vermiyorlar?"dedi. Peygamber efendimiz," Müracaat ettiklerin arasında Amir bin Vehb var mıydı?" Sad," Yoktu ya Resulullah "dedi. "Oraya git benim selamımı ilet ve kızını sana nikalaması gerekitiğini bildirdiğimi söyle" Sad büyük bir sevinçle gitti ve Amir' e söyledi ama o ona inanmadı.Sad siz bilirsiniz deyip boynu bükük bir şekilde geri döndü. O sırada onların konuşmasına kulak misafiri olan Amir bin Vehb' in kızı babasını uyardı. " Babacığım siz ne yaptınız kimin sözünü geri çevirdiğinizin farkında mısınız? Allah Resulünü reddetmek ne demek biliyor musun?" Kızının söyledikleri ile beraber yaptığı şeyi yeni idrak edince hemen peygamber efendimize gitti." Günah işlediysem tövbe ediyorum. Bu genç yalan söylüyor zannettim." dedi ve şöyle devam etti " Bana kızımı kime vermemi isterseniz ona vereyim isterseniz kızımı Sad' a vereyim" dedi. Peygamber efendimiz Sad el-Esved ' e döndü evini hazırla deyince Sad başını önüne eğdi. Onun bir evi, mehir olarak verecek bir eşyası yoktu ki. Peygamber efendimiz bununla birlikte Hz.Ömer ve Hz.Abdurrahman bin Avf'a döndü ve ona 200'er dirhem vermelerini söyledi. Onlar daha fazla verdi. Sad da o parayla nikah için alışverişe gitti tam o anda cihad çağrısı duyunca ikilemde kaldı. O parayı nikâh için kullanıp hanımının yanına mı gidecek yoksa cihad için araç gereç alıp savaşa mı katılacaktı? Sad' ın yüreğindeki iman daha ağır bastı o parayla kılıç,ok ve at alarak arkadan orduya yetişti. Uzaktan onun gelişini gören Peygamber efendimizin (s.a.v.) onu kollarından tanıdı. En önden düşmanları biçerek ilerledi Sad, en sonunda savaş bitmiş ve Müslümanlar bu tehlikeyi de bertaraf etmişti. Savaş sonrası yaralılar arasında Sad el-Esved'i gören Allah Resulü yanına gitti .Şehit olmak üzereydi son anlarını yaşıyordu Sad el-Esved. Başını kucağına alıp saçlarını okşadı, Sad'ın dudakları son kez aralandı kelime- i şehadet için. Peygamber efendimizin gözler yaşlarla doldu sonra bir an tebessüm edip ani bir hareketle yüzünü çevirdi. İçlerinden bir sahabe merak edip sorunca peygamber efendimiz (s.a.v.) şöyle cevapladı. " Sad'a olan sevgi ve merhametimden dolayı ağladım.Önce ağladım.Kimse ona kızını vermemişti. Yüzünün siyahlığindan ve fakirliğinden dolayı ve sonra tam evlenecekken cenge katılmasından dolayı ona acıdım. Muradına kavuşamadan göçtü gitti, onun o halini düşününce ağladım. Sonra onun şehit olduktan sonra kavuştuğu cennet nimetlerini görünce gülümsedim. Dünyadayken elde edemediğini cennette elde etti.Şimdi Hafz-ı Kevser'de hurilerle oturuyor o yüzden utandım başımı çevirdim." -"Hemen Amir bin Vehb'e haber gönderin Allah onu kızından daha hayırlısınyla evlendirdi cennet hurileri ile evlendirdi." 🌹 Kişi vazgeçtikleri kadardır ve kişi nasibinin esiridir. Nasibin ise senin gayretine aşıktır.🌹
·
328 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.