Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

BANKALAR TANKLARDAN DAHA BÜYÜK BİR TEHDİTTİR Tanklar ile darbeler yapma devri kapanmış 28 Şubat süreci ile asker son kez kullanılmış ve sıra bankalar ile soyguna ve talan etmeye gelmişti. Faiz, kredi, kredi kartı ve bireysel kredi ile karşılıksız para basarak bol para dönemi halka geçici veya aldatıcı bir refah hissi vermek içindi. Bunun bedeli sonradan ödenecekti. Nasıl olsa her soygunun bedelini ödemek konusunda hiçbir itirazı olmayan bir toplum hazırdı. Hani adamın biri bir evi soymak ister. Kapının kilidi ile oynarken biri götür ne yapıyorsun diye sorar? Bu evi soyacağım der. Bu nasıl bir soygun hiç sesi çıkmıyor diye sorar. Hırsız bunun sesi sonradan çıkacak der. 2002'de başlayan zulmün sesi sonradan çıkacaktı. O zaman her yapılana itiraz ediyor bu zulme direniyordum. 11 Eylül 2001 tarihinde Amerika da ikiz kuleler vurularak islam coğrafyası terör üretiyor diye savaş açma bahanesi üretiliyor aynı gün Bilderberg Amerikan derin devlet yapısının bir adamı olan ve o derin yapının ülkemiz ayağını yöneten Mustafa Koç tarafından merkez bankası başkanı olarak o göreve sızması sağlanan Gazi Erçel kurun iki katına çıkacağı haberini bu bankalara haber vererek kur vurgunu ile bir gecede servetleri kadar servet elde ettiler. Bunu ihbar yeniden ediyorum. Bu bankalardan bu para faiziyle birlikte geri tahsil edilmesi sonra kamulaştırma yapılarak yabancı ve özel holding bankası zulmüne son verilmelidir. Ülkemize o gün tanklardan sonra bankalar ile savaş açtılar. Finans terörü batılı küresel ve yerli işbirlikçi tefecilerin o yıllarda içlerinde sicillerini tutuyordum. Çalıştığım holding bankası bize gönderdiği bir yazıda 2002 yılında iktidara medya desteği ile taşınan bugün ki zulüm zihniyeti sayesinde ganimet ele geçirecekleri için iktidara kendileri gelmiş gibi ülke ekonomisinde çok büyük değişiklik olacak bizde bu anlamda değişim ve dönüşüm yaşayacaktık. Kur vurgunundan sonra bu krizden en güçlü çıkan banka biz olduk diye yaptıkları hırsızlık ile övünecek kadar iğrenç bir tutumları vardı. Hepsini belgeleri ile kaydını tuttum. Kamu yararı olan her talanda zaman aşımı yoktur. Eninde sonunda bu vurgundan elde ettiklerini geri alacağız. 2002 yılı öncesi halktan topladığı paraları hazine bonusu ile devlete satarak toplumu dolaylı soyan bankalar 2002 sonrası devleti kullanmadan direk toplumu borçlandırarak aracı kullanmadan soymaya başladı. 12 Eylül 2012 tarihinde sebepsiz işten çıkartıldım. Sebep aslında tefecilik ile toplumun soyulmasına itiraz etmemdi. Ülke ekonomisini talan edeceklerini 2002'de anladım. Ve hemen karşı eyleme geçtim. O gün bugündür tek başıma savaşıyorum. Bugün çok daha umut verici bir şekilde toplumu uyandırıyor sonuç almaya bir adım daha yaklaştık. Mücadelemi yazarak veriyordum. Bugün dünyanın birçok ülkesinde özellikle emperyalist ülkelerde daha çok okunuyorum. Onların tek derdi neler olup bittiğini anlamak ve kendi yararlarına nasıl bir yeni plan yapmaktır Dünya haritasında bu dağılımı görüyorsunuz. Ülkemizde okuma konusunda çektiğimiz sıkıntı yaşadığımız zulüm ile paralel bir durumdur. Önder Karacay
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.