Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İnsan öleceğini biliyor ama yine de buna inanmıyor. Ölüm er­telenebilir mi? Bir yandan, bir gün ya da bir başka gün ölmek kaçınılmaz bir şey. İnsan, ölmeye yazgılı bir varlık, bu kaçınılmaz. Diğer yandan, şu ya da bugün ya da ölmek asla zorunlu değildir. Mantıksal olarak, asla zorunlu değil, ama uzun vadede asla ölmemek de saçma olurdu. Bütün bunları nasıl uzlaştırmalı? Asla ölmemek mümkün olmadığı gibi, Pazartesi değil de Salı günü ölmek ya da bugün değil de yarın ölmek de hiç zo­runlu değil. Belirlenen tarih ne olursa olsun, ölüm saçmalık olmaksızın ertelenebilir. Ve zaten, ben bunun yaşam beklen­tisi ifadesinin ta kendisi olduğuna inanıyorum. Hayatta olan her insanın ömrü uzatılabilir. Hekim yalnızca bunu bilir. O yaşatmak için vardır. Öyleyse bu temel, metafizik beklenti ölümü sürekli olarak erteleyebilme olanağını ifade etmekten başka bir işe yaramaz. Aslında, bu olanaksız ama günlerin sü­rekliliği içerisinde mümkündür. Komadaki bir hasta belirsiz­ce olmasa da çok uzun bir süre hayatta tutulabilir. Artık ger­çekten hayatta olup olmadığını bile bilmeden. Sonuçta kalbi atıyor ve nefes alıyordur. Eğer ölümünü yarına öteleyebilir­sem pekala yarın ölebilir ve tıbbi olarak bunu yapabilirim. Ama aradan zaman geçince, sürekli bunu yapmak saçmadır. Aslında sorun olan, rahatsız edici olan, “zamanla” ifadesinin anlamının kendisi. Bu, süreklilik ve süreksizlik metafiziği so­runudur. Hangi anda ölmek zorunludur? Pekala, ölmek asla zorunlu değildir ancak bir gün ölmek gerekecektir. Hekim için, ilerlemeci insan için, belirsiz bir beklenti ve parlak ama sonsuz olmayan bir kariyer işte buradan kaynaklanır. Tüm hastalıklar iyileştirilebilir, her hayat uzatılabilir, diğerlerine hiç benzemeyen, hastalıkların hastalığı olan ölüm hariç, onun çözümü yoktur. Bu, hastaların olduğu kadar sapa­ sağlam olanların, hiçbir şeyi olmayanların da hastalığıdır. Bu hastalık, apriori, sonluluktur. Ancak bu (quod), olması”¹ ile bu’luğun kapsamın­ daki içerikleri ayırmak gerekir. İnsan, içeriklerin, tarihin, araçların/imkanların, tarzların tüm-güçlü efendisidir. O, ölümün tarihini geciktirmek, acıyı ekonomikleştirmek için burada. Onu bir insan olarak tanımlayan ve onun bir insan olarak karşı gelemeyeceği tek şey var ki, o da ölme­sinin gerekmesi. Fakat, iyi ki de öyle! Bize kalan ise, bizim emrimizde olan ise Vakit’tir ve bu da en heyecanlı kısım. Yapacak çok iş var! Ortalama yaş altmış beş, 2000 itibarı ile seksen, seksen beş olacak. Uzak hedef, yüz yıl, Marsa gitmek kadar uzak bir hedef Ama bütün bunlar, sonsuz değiL Ölüm­ süzlük, ne yüz yıl yaşamak ne de yüz elli yıl ya da daha fazla yaşamaktır, ölümsüzlük ölmek zorunda olmamaktır, bu da akıl almaz ve saçmadır. ¹ Bir şeyin “bu olması” (quoddite, ing. thatness), yani kabaca bir şeyin neliğine (quiddite, m. whatrtess), özüne ait olmayan; varoluşu(mu)n aşılamaz, indirgenemez ilinekselliği. Örneğin memeli olmak insanın özüne aitken, mavi ya da siyah gözlü olmak onun varlığının olumsal, zorunlu olmayan bir tarafıdır. Budur, böyledir, ama zorunlu olarak değil [ed. n.].
Sayfa 19 - MonoKL Yay. 1. Baskı: Temmuz 2012
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.