Beklediğim bahar, beklediğim yaz
Yakın mı, uzak mı? Bilmiş değilim.
Ondaki bu işve, ondaki bu naz
Sevgi mi, tuzak mı? Bilmiş değilim.
Ne ayrılık vakti, ne vuslat günü
Çözen yok hasretin son düğümünü
Tomurcuk tomurcuk tebessümünü
Lale mi, zambak mı? Bilmiş değilim.
Umut çerçevemde yaralar göz göz
Bir tarafı ırmak, bir tarafı köz
Yazdığım bu şiir, söylediğim söz
Tortu mu, kaymak mı? Bilmiş değilim.
Hayaller gerdikçe gerer ufkumu
Gerçekler sehpaya serer ufkumu
Bazan bir aydınlık sarar ufkumu
Gurup mu, şafak mı? Bilmiş değilim.
Gönül ince bir yol... ince muamma
Gündüz efsanedir, gece muamma
Kara sevda denen yüce muamma
Sabit mi, muğlak mı? Bilmiş değilim.
Bende başlar, bende biter her gurbet
Her zerremde çiçek açar uhuvvet
Ruhumu yıkayıp arıtan kuvvet
Yağmur mu, toprak mı? Bilmiş değilim.
Çok bekletme ey can, yardıma sen gel
Eğer yola isen yolundan dön gel
Atlayıp üstünden geçtiğim engel
Yüksek mi, alçak mı? Bilmiş değilim.