Gönderi

Câriyenin tedavisinde hekimlerin âciz kaldıklarının pâdişaha zâhir olması, dergâh-ı ilâhîye teveccüh ederek rüyasında gaybe mensup bir müjdeci görmesi ve tabîb-i ilâhîyi bulup muradının husûle gelmesi 56 Pâdişah, hekimlerin o aczini görünce, yalınayak mescide koştu. 57 Pâdişah mescide gidip mihrapta secdeye kapandı. Secde yeri, gözyaşlarından sırsıklam oldu. 58 İstiğrak ve fenâ halinden, kendini kaybetme durumundan şuur âlemine gelince, güzel bir ifade ile Allah’ı methü senâya başladı. 59 Pâdişah diyordu ki: “Ey en az ihsanı dünyâ hükümdarlığı olan Vehhâb-ı Kerîm, ben ne söyleyeyim? Sen bütün kalplerde gizli olanı bilirsin. 60 Lâkin sen sırlarını bildiğin insana: gerçi sırrını bilirim; lâkin sen de o sırrı çabucak izhâr eyle, demişsindir. 61 Ey dâima hâcetlerimize melce olan Allah; biz, tekrar yolumuzu şaşırdık.” 62 Pâdişahın samîmî ruhundan cûş u hurûş peydâ olunca, Allah’ın lûtf u atâ deryâsı da coştu. 63 Pâdişah ağlayıp dururken kendisini uyku istîlâ etti. Rüyasında bir pîrin zuhûr eylediğini gördü. 64 O pîr diyordu ki: Ey şâh; sana müjde! Hacetlerin revâ görüldü yâni, murâdın olacaktır. Yarın yanına bir garîb gelirse bilesin ki o, bizdendir, bizim tarafımızdan gönderilmiştir. 65Gelince onu bil ki usta bir hekim ve sâdık bir emindir yâni. Hakikî bir tabipte bulunması lâzım gelen ustalık, emânet ve sadâkat sıfatlarına sahiptir. 66Onun vereceği ilâçta sihr-i mutlak tesirini, mizacında ise Hakk’ın kudretini müşahede eyle.” 67O vaad edilen zaman gelip de gündüz olunca ve Güneş fezâda doğup da yıldızları sönük bırakınca. 68Pâdişah, kendisine gizli olarak gösterilen şeyi açıkça görmek için pencere önünde beklemeye koyuldu.
Sayfa 19
·
104 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.