Gönderi

450 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 14 days
Dominion İncelemesi
Açık konuşmak gerekirse bu sene içinde okumayı planladığı kitaplar arasında
Dominion
Dominion
en çok merak ettiğim olanıydı. Zira kitabın konusu benim en çok merak ettiğim konuydu: Hristiyanlık Dünya’ya nasıl hâkim oldu? büyük bir hevesle okumaya başladım ancak sonuç bir hayal kırıklığı oldu. Kronik Kitap özellikle tarih alanında çok iyi kitaplar basan bir yayınevi. Ben de şu ana kadar nereden baksanız çıkardıkları 11-12 kitabı okumuşumdur. Çeviri ya da bir Türk yazar tarafından kaleme alınmış olsun tamamı çok kaliteli bir şekilde hazırlanmıştı. Ancak bu sefer aynı özeni gösterdiklerini söyleyemeyeceğim. Kitaptaki birçok cümle YKS sınavlarındaki anlatım bozukluğu sorularına konu olabilecek türde. Bazı cümleleri anlamak için 3-4 kez okumak zorunda kaldım yine de tam olarak kafama oturtamadım. En başlarda anlamadığım cümlelerin yanına soru işareti koyuyordum ama bir süre sonra bunu yapmaktan sıkıldım. Sadece çeviri hatası olarak geçemeyeceğim, kitap yayına verilmeden önce doğru düzgün okunmamış, incelenmemiş maalesef. İthaki gibi çok kitap basan yayınevlerinin yaşadığı sıkıntının aynısını Kronik de yaşamış. Okuma boyunca acaba bu cümle ne demek istedi diye düşünmekten kendimi kitaba doğru düzgün kaptıramadım. Kısacası yazık oldu diyebiliyorum. Kitaba geçecek olursak, Hristiyanlık tarihi kronolojik bir sıra ile aktarılmış. Tabi süreç Hz. İsa’nın doğumu ile başlamıyor. Antik çağdan başlayıp günümüze kadar olan sürede Hristiyanlığın geçirdiği evrimlerden (!) bahsediyor. Hristiyanlığa kadar ki dinlerin tamamında tanrı figürü güç ile muktedir olmak ile acımasızlıkla ve düşmanlarına çektirdikleri acı ile özdeşleşmişlerdir. Oysa Hristiyanlıktaki tanrısallık kavramı hiç öyle değildir. Acı çektiren değil acı çeken bir tanrıdır Hristiyanlığın tanrısı. Biri ona tokat attığında diğer yanağını çeviren bir tanrısallıktır. Zayıftan, çile çekenden yanadır. Güçlü ve zengine mesafelidir. Öte yandan Hz. İsa asla yeni bir din ortaya çıkarmak istememişti. Amacı bozulduğunu düşündüğü Yahudiliği düzeltmekti. Ancak olay onun ölümünden sonra çok farklı bir yöne evrildi. Eski Ahitte yer alan hükümler antik Yunan felsefesi özellikle
Aristoteles
Aristoteles
’in düşünceleri ile birleşince ortaya yepyeni bir din çıktı. Ancak bu din farklıydı. Sevgiyi öne alıyordu. Kılıç zoruyla değil gönülleri fethederek büyüyordu. Roma hükümdarlarının zorlamalarına baskılarına rağmen büyüdükçe büyüdü kilise. O derece büyüdü ki artık kimin kral olacağına kilise karar verir hale geldi. Bu denli büyünce de anlaşmazlıkların çıkması ve bunun sonucunda da bölünmelerin olması gayet doğal. Hiçbir odak gücünü sonsuza dek sürdüremez. Buna Katolik kilisesi de dahil. Bir din için önemli olan şey gücünü ve etkisini ne denli uzun süre koruduğu değil, ilk ortaya çıktığı zamanki değerlerine ne derece bağlı kaldığıdır. Sadece güce odaklı olan bir din, bir süre sonra siyasallaşması kaçınılmazdır. Siyasallaşınca da karşına başka idealler, fikirler çıkacaktır. Girilen her mücadele, sonucu ne olursa olsun Kilisenin ya da başka bir dinin etkisinden bir şeyler götürecektir. Bir dini akım için en güç şey, ruhani kalabilmektir. Zira cismani dünyanın çekiciliği her daim ruhani dünyanın huzuruna tercih edilir. Hristiyanlığın bu uzun yolculuğunda karşımıza kimler çıkıyor; Paulus, Petrus, Origenes, Constantinus, Donatus, Martinus, Charlemagne, Gregorius, Abelard, Ramihridus, Ersebet, Konrad, Jan Hus, Jan Zizke ve daha niceleri. Hristiyanlığın geçtiği aşamalarda imzaları bulunan birçok isim. Kimi zaman birbirleri ile mücadele etmişler kimi zaman da omuz omuza verip başkalarına karşı beraberce mücadele vermişler.
Tom Holland
Tom Holland
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
’nin de hakkını yememiş ona da oldukça uzun bir kısım ayırmış kitabında. Özellikle Hristiyanlığın bugünkü durumunun kalıbının adeta
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
tarafından döküldüğünü belirtmiş. Bu kitap benim için oldukça önemli bir kitaptı. Zira bu yıl içinde okumayı planladığım bazı kitapların (bir tanesi
Gülün Adı
Gülün Adı
) altlığını oluşturacaktı. Bu açıdan bakınca faydalı oldu mu evet oldu. Ancak yeterli mi, değil maalesef. Zira kitapta birtakım eksiklikler mevcut. Mesela Dominikenlik, Fransiskenlik gibi mezheplerin nasıl ortaya çıktığına çok değinmiyor. Cizvitler gibi önemli bir tarikatın neredeyse adı geçmiyor kitapta. Ha keza Ortodoksluk da kitapta kendine çok az yer bulmuş. Haçlı Seferlerinden çok az bahsedilmiş, Otuz Yıl Savaşları ise unutulmuş. Bütün bu eksiklere ve kitabın Türkçeye kötü hazırlanmasına rağmen konu ile ilgilenen arkadaşların okuyup kitaplığına eklemesi gereken bir eser.
Dominion
DominionTom Holland · Kronik Kitap · 202321 okunma
·
81 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.