Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

kaç savaştan korudum seni? kaç hüzünden ve kaç istiladan, seni göremediğim her andan, yüzyıllardan. ben seni kaç zamanda korudum? öfkeden, nefretten hardan ve gürden. ben seni kaç kez senden korudum? dünyaya sırtını döndüğünde dünyadan, Allah'la aran bozuk olduğunda Allah'tan; ben seni kaç duayla korudum? ağzımı bıçak açmazdı, görmezdin de beni içindeki savaştan, bi' türlü kopamadığın kafandaki dumandan. ağzına yapışmış, sur sesinden farksız bi' cümle: "aşk böyle bi' şey değil." söyle, ben seni kaç aşksızlıktan korudum? ben seni kaç senden korudum? yatağının iki ucunda, dünyanın iki farklı kutbundaymış gibi hissederken, artık sen Adem ve ben Lilitken, sen kendi dünyana bile başın eğik sürülmüşken ve ben senden günahlarca uzakken, söyle, ben seni kaç sahte cennetten korudum? geçmişten, gelecekten olanlardan, olacaklardan ama en çok olamayanlardan ben seni hangi sığınamamışlığından tuttum? sana olduğunu bildiğinden içten içe ölürken, ben sana bakamazken sen nasıl susturdun kendini? en son hiç bilmediğim eski bi' şehrin, hiç bilmediğim dar sokağında arabaların önüne atlarken, nasıl da tutmadın beni? nasıl zaptettin cebindeki çatlak ellerini? bir masadaydık, kimse bilmiyordu bizi. bir sessizlik olduğunda herkes bunu anladığında başı eğilen sendin yeniden, ben bu kez nefes alabilen üstelik başım da dikken; ve bu kez senin sürüldüğün dünyandayken söyle, ben senin için kaç cennetten kovuldum? senden koruyamadım bizi. sen o arafta sana yazdıklarımı başkasınaymış gibi okurken, senin anahtarlığında ilk günah; benim tenimde kazılı yasak meyva. üşümüyordum aslında ve sıkıydı da üzerimdekiler "burası soğuktur." demiştin sen hiç üşümek bilmemiştin. aceleyle evinden çıkarken benim içim yanıyorken bambaşka dünyalarda yürürdük yan yana, zaman öleli hayli olsa da; her şey dün gibi aklımda, kırgınım beni konuşmuyorken dahi anlamana ve kırgınım, her defasında ikimizden biri ölmüş gibi davranmamıza. ve sen vicdanını bir türlü susturamıyorken uçukken ve ayıkken, ödün kopuyordu unutacağımdan seni; bir kazakla susturdun vicdanının sesini. ama sanırım vicdanından koruyamadım seni. sanırım dudağıma sus'u iyi bastıramadı Allah. bir kez daha yürüyebilseydik yan yana, yitirmeye razıydım birkaç cennet daha; içten içe, gizli saklı, kendime kızarak, hâlâ.
·
95 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.