Gönderi

Takvimin en sevdiğim tarihi gösterdiği gün geldi, beni 22'ye kavuşturdu. Ömürden saatler,günler,aylar ve nihayet yıllar nasıl da hızlı eksiliyor. Her şeye rağmen çok seviyorum yaşamayı,yaş almayı. Pencereme yansıyan şafaklar hep aydınlık,manzaram berrak.Güneş her sabah kalbimde doğuyor ne mutlu ki. Zifiri karanlık gecelerimde dahi kalbimin sönmeyen ışığıyla ve kalbime ışık tutanlarla ulaşıyorum sabahlara. Kainattaki yaratılan her bir zerreye aşık doğmuşum ben. Ondandır her an buluyor oluşum neşeyi ve gözüme zuhur eden her bir pikselde tadıyor oluşum mutluluğu. İçimdeki var olan sevgiyi tasmalayıp istediğim kadar ilerlemesine değil, özgürce koşup peşinden beni de sürüklemesine izin veriyorum. Özgürlüğüme herkes kadar düşkün kendim kadar da bağlıyım. Bedenlerin tutsaklığına inat ruhların bağımsızlığına aitim. Zihnimin çiçek açan loblarını sulamayı ihmal etmiyorum böylelikle gönlüm hep bahar mevsimini yaşıyor; zemheriyi bilmem,üşümem. Dünyanın üç beş güzel şey için döndüğü bu devirde o üç beş güzel şeye hizmet etmektir gayem. Tüm hayat gayeme rağmen içimdeki kopan fırtınalar,sönmeyen ateşler,pişmanlıklarım da benimle. Öğreniyorum yaşadıkça kendimi affetmeyi,tecrübe olarak bırakıp ilerlemeyi. Büyüdüğümü pastamdaki artan mumlardan değil de kendimle olan hesaplaşmamdan anlıyorum artık. Bedenimin kapladığı kadar değil sevdiklerimin varlığı kadar yaşamda yer kapladığımı da öğrendim. Dış aleme dalıp gitmenin anlamsızlığını iç alemin derinliklerinde keşfettim. Sevginin iyileştirici,birleştirici,büyük gücünün her seferinde nefrete galip geldiğini de seyrettim. Ne kadar çok şey öğrensem de öğrenmenin sonunun olmayacağını biliyorum. Rengarenk, ışıl ışıl baharlarda yüzerken atacağım nice kulaçlara... Var Edenime ve varlığıma iyi ki...
·
55 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.