"Kırmızı Deynek" şiiri, bu kitap içinde, kendine bağımsız bir yer açmayı hak ediyor. Başlı başına tek şiirlik bir kitap özelliği taşıyor kanımca bu şiir. Sadece hacmiyle değil elbette. Taşıdığı özelliklerle, özgürlüğüyle. Belki, bu şiirin önüne 1955 yılında Vatan Gazetesi'nde yayımianmış olan "Kapı" bir başlangıç, bir ilk adım olarak konulabilir ama bu "Kırmızı Deynek"in seçkinliğini degiştirmiyor. Nedir özgün kılan bu şiiri? Bunu tanımiayabilmek için, bir başka ülkeye, bir başka şiire uzanmak istiyorum. 1920'lerde, Modernist Amerikan şiirinin temel adianndan olan William Carlos Williams, özellikle T. S. Eliot'm fazlasıyla İngiliz ve evrensel karması şiirine de bir tepki olarak, şiirleri "American ldiom"la yazılması gerektiğini söylemişti. "American Idiom"u, "Amerikan Deyişi" diye çevirmeyi yeğliyorum çünkü Williams, bununla şiirlerin Amerikan konuşma ritimleri, tonlaması, konuşma söz düzeni, sözcük seçimleriyle yazılmasını tanımlıyordu. Ve şiirlerini de bu öneriye uygun yazmaya başlamıştı... Bu yaklaşım, Amerikan şiirinin hem özgünlüğünü sağlamıştı hem de bugüne dek gelen birbirinden bağımsız pek çok şairi ve şiir görüşünü de etkilemişti. İşte bence, "Kırmızı Deynek" de, en yalın, en saf haliyle "Anadolu Türkçesi Ağzıyla" yazılmış belki de en özgün şiirdir. Bu şiir, bir başka yanıyla da, siyasi yanıyla da özgündür. Yaşar Kemal'in onu yakından tanıyanların çok iyi bildiği coşkunluğunu olağanüstü yansıtmaktadır.
"Kırmızı Deynek"i bu verdiğim özellikleriyle çözümlemek, açımlamak, bu sunuş yazısının boyutlarını fazlasıyla aşıyor. Bunu yapmayı bir başka yazıya erteleyerek, çekiliyorum aradan.
Güven Turan
Sayfa 9 - Yapı Kredi Yayınları