Konuyu saptırmak
Konuyu bilerek alakasız bir yere çekmek, dinleyenlerin aklını karıştırmak, kısa tanımımız bu.
Av köpekleri bazen avın kokusu yerine başka bir şeyin peşine düşerler, laftan anlamadıkları için de bağırıp çağırarak bu sorunu çözemezsiniz, sürekli dikkatleri dağılır. Onun yerine düştükleri yanlış yola kırmızı bir ringa balığı yani red hering konulur ve ucuna bağlanan bir ip yardımıyla yavaşça esas av yoluna sürüklenir. Böylece köpekler balığın keskin kokusunu farkında olmadan takip ederek size katılmış olurlar.
Tartışmada kullanılan ringa balıkları ise argümanın izini sürmeye çalısan dinleyicileri yoldan çıkarma amacı taşır. Önceden gördügümüz pekiyacılık ve neredeydinizcilik böyle bir taktiktir mesela. Kokuyu duyunca orada neyi tartışmak için toplandığımızı unutuyoruz adeta.
- Deprem vergileri topladınız ama depreme dayanıklı binalar yapmadınız?
- Biz millete hizmet aşkıyla yanıp tutuşmuşuz. O paralarla duble yol yaptık, onlarsa camileri ahır, külliyeleri diskotek yaptılar. Ecdadın atlarına bira içirip dubstep yaptırdılar.
Bu taktiğin bu kadar etkili olması ile ilgili bir teorim var. İnsan güzelce kanıtlanan ve dillendirilen bir savı dinleyince tatmin oluyor, bir süre sonra konunun ıskalandığını unutuyor ne kadar alakasız şey hakkında bilgili ve korkusuz görünürsek o kadar iyi. Yani doğru konuşmak veya bunun algısını yaratmak doğru şey konuşmaktan daha önemli oluyor. Peki çaresi ne? En iyi karşılık, daha da keskin kokulu bir balık olabilir.
- Duble yol yapmışlarmış(!) Japon duble yol değil, duble hızlı tren döşüyor, duble uzay istasyonu kuruyor, bizim neyimiz eksik?
Bu atışmalar yeterince uzarlarsa eninde sonunda kafa karıştırmakta karakuşak sahibi olan Süleyman Demirel'in ruhu olaya dahil olacaktır; "Yollar duble değildir, ahırlar da duble değildir, binaenaleyh duble olan rakıdır. Rakıya yapılan zamlar ortada, uzoya yapılan zamlar da ortada, bu yüzden Ege bir zam gölüne dönmüştür.
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.