Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Gönderi
225 syf.
7/10 puan verdi
Uzun zaman sonra bu ilk incelemem olacak; kafamdaki birçok soru ve bazı cevaplar ile karşınızdayım. Kitabı uzuuuuunnn zamanlar önce, delikanlı zamanlarımda, hayatı sadece yaşamak için yaşadığım, kendimi ve hayatımdakileri anlamlandırmakla ya da tanımakla uğraşmadığım zamanlarda okumuştum. Dolayısıyla o zaman kendime "Çiçek, senin sevgi dilin ne bakalım?" diye sorduğumda soru oldukça yüzeysel ve sadece bir gruba ait olma hissiyatıyla cevaplandırılmış haldeydi. Daha sonrasında da açıkçası üstüne çok düşünmedim. Dediğim gibi yaşamakla meşguldüm ve çokça zamanım vardı.
Ömrümün yarısını devirmiş ve israf edilmesi en korkunç şeyin zaman olduğuna inanan bir birey olarak kitabı bir daha okuma fırsatı buldum. Edindiğim bilgilerle yaşananları kıyasladım ve gerçekten her kitabın hayatımıza girmesi gereken bir zamanı olduğuna daha da çok inandım. İyi ki yeniden okumuşum. Kitaptan kısaca bahsetmek istiyorum.
Gary Chapman'a göre insanların genel olarak 5 sevgi dili vardır. Bunlar:
1-Onay Sözleri
2-Nitelikli Beraberlik
3-Armağan Alma
4-Hizmet Davranışları
5-Fiziksel Temas
Ana başlıklarından aslında genel olarak ne olduklarını anlayabiliyorsunuz. Bunlardan hangisi sevgi diliniz ise, karşı taraf size bu dille hitap ettiğinde sevgi deponuzu doldurabiliyor, yani kendinizi sevilmiş, kabul edilmiş, onaylanmış hissedebiliyorsunuz. İnsanlar için birden fazla sevgi dili olabilir ama bunlardan en önemlisi birincil sevgi diliniz.
1-Sevgi diliniz onay sözleri ise, karşı taraf sizi onayladıkça, takdir ettikçe, güzel sözler söyledikçe sevildiğinizi hissediyorsunuz demektir.
2-Sevgi diliniz nitelikli beraberlik ise, karşı taraf size dikkatini vererek sizi dinledikçe, sizinle muhabbet edip zaman geçirdikçe ya da kendini sadece sizinle zaman geçirmeye adadıkça (yürüyüş, piknik, herhangi bir aktivite) sürece sevildiğinizi hissediyorsunuz demektir.
3-Sevgi diliniz armağan almak ise, karşı taraf size hediye verdikçe (pahalı ya da ucuz olabilir, ücretsiz olabilir) ya da sizin için çok önemli bir anda varlığını size hediye edip yanınızda bulununca sevildiğinizi hissediyorsunuz.
4-Sevgi diliniz hizmet davranışları ise, karşı taraf size hizmet ettikçe, sizin için bir şeyler yaptıkça (ev işlerine yardım etmek, yapamadığınız bir işi sizin yerinize yapmak gibi) sevildiğinizi hissediyorsunuz.
5-Sevgi diliniz fiziksel temas ise, karşı taraf size dokundukça (herhangi bir temas ya da cinsel ilişki olabilir) sevildiğinizi hissediyorsunuz.
Herkes bunları okuduğunda az çok kafasında bir şeyler oluşuyor, sevgi dilim bu diyebiliyor. Özellikle, kendi gördüğüm kadarıyla, erkekler açısından onay sözleri ve fiziksel temas başı çekerken; kadınlar için nitelikli beraberlik, hizmet davranışları ve hediye alma ilk sıralarda yer alıyor.
Bence bu noktada şu soruları kendimize sormamız lazım: Gerçekten sevgi dilim bu mu? Yoksa başkalarından mı etkileniyorum? En çok sevildiğimi ne zaman hissetmiştim? Sevgi dilim olduğunu düşündüğüm şey, başkalarını memnun ya da mutlu etmek için tercih ettiğim bir davranış kalıbının sonucu mu? Annem bana ne yaptığında beni çok sevdiğini düşünürüm? Babam bana nasıl davrandığında takdir edilmiş ve sevilmiş hissederim? Kardeşimin ne yaparsa beni tam kalbimin ortasından vurur? Partnerim ne şekilde hareket ederse dünyada her şeyi yapabileceğimi hissedip sevgi ve aşk ile dolarım?
Şimdi bu kadar soruya ne gerek var diyebiliriz. Ancak ben kendime bu soruları sormadan önceki sevgi dillerim ile sorduktan sonraki sevgi dillerimin önem sırasının değiştiğini, hatta sevgi dillerimin farklılaştığını fark ettim. Belki sizde de işe yarayabilir. Sonuca kendim de çok şaşırdım:)
Bir anda cevap bulamıyorsanız çok normal, ben de bir anda sıraya dizemedim hepsini. Kişi hep kendisinden ya da sevdiceğinden yola çıkıyor ya önce; yeterince objektif olabilmek adına önce "en yakın arkadaşımın sevgi dili ne?" ya da "kız kardeşimin sevgi dili ne?" diye sordum kendime. Ve arkadaşlar, en "garanti" gördüğümüz sevgi kaynaklarımız, hayatımızda "daim" olacağını varsaydıklarımız hakkında aslında çok da fikir sahibi olmadığımızı fark ettim. Anneniz size, kızım benim sevgi dilim ne diye sorsa, ya da oğlum babanın sevgi dili ne sence dese cevabınız var mı (dürüst olalım lütfen)? Benim net bir cevabım yok. Bugünden tezi yok, cevaplar buluna..
Kitapla alakalı tek hoşlanmadığım kısım, örneklerin ve hayat içinden kıstasların yeterince verilmemiş olması. Özellikle armağan verme kısmındaki "kişinin kendisini armağan etmesi" ile, nitelikli zaman ve hizmet davranışları arasındaki farkı daha belirgin hale getiren örnekler verilebilirdi. Bunun dışında dili, anlaşılırlığı, organizasyonu oldukça iyi.
Zamanım kıymetli, bir dakikasını bile boşa harcamak istemiyorum, her anımda sevgimi yeterince göstermiş olmayı diliyorum diyenlere ısrarla tavsiyemdir.
Daha güzel kitaplarda buluşmak üzere.
·
91 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.