Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Demin dedin ya 'kendimiz için değil sizin için,' filan diye... Ben ona inanmıyorum kusura bakma hiç... Belki siz öylesinizdir annemle... Ama o meydana toplananların hepsi ya kendine bir kimlik bulmak için ya da iktidardan payını almak için orada. Birey olabilenin böyle şeylere ihtiyacı olmaz. Valla alınacaksınız şimdi ama, sözüm meclisten dışarı yani, birey olabilen de öyle halkı kurtarmaya, bilinçlendirmeye kalkmaz. Sanatı da politikaya alet etmez. İdeoloji olmasa dinlenmeyecek türkücülere, çakma şairlere ekmek kapısı..." Alper abartılı bir hüzne boğulmuş görüntüsüne bürünüp ağlak bir sesle bir şeyler söylemeye başladı: "Yeni yıkanmış han helasında taharet musluğundan uzayan yeşil plastik hortumu tutar halkım... Çömelmişiz elde sigara... Hüznümüzün taşları ıslak... Sıçarız ağlayarak..." Ali yüzünde acılı bir tebessümle ve "Hayırdır," der gibi Zeyno'ya baktı. "İrticalen saçmalıyor," dedi Zeyno. "Oğlum doktora filan ihtiyacın varsa," Ali'yi işaret etti, "doktor biliyorsun Ali Abin..." "Uzman bile olamamış," diye geçirdi içinden Alper. Sonra, öfkeli bir edayla Ali'yi muhatap alarak konuştu: "Bir kere başkalarının dertleriyle ilgilenmeye başlarsan kendi yaşamın elinden kaçar. Herkes kendi mücadelesini verecek ve kendini kurtaracak. Zaten herkes kurtulamaz; doğa uygun olmayanı illa eleyecek... Zaten bakarlar yardımcı oluyorsun her şeyi senden isterler. Ne yetişebilirsin ne yaranabilirsin..." Ali itiraz edip Alper'in sözünü kesti: "Ben yıllardır durumu olmayan çok insana, Türkiye'nin her köşesinde baktım," dedi. "Halkımızın eğitimi düşük evet, çoğu fakir de doğrudur... Ama biz el verirsek anlayamayacak kadar da akılsız değil. Feraset sahibidir Anadolu insanı. Kendi namıma ben, derdine karşılıksız derman olduğum bir insanın minnetini şu yeni inşa ettikleri sayısız odalı saraya değişmem." "Köy romanı okuyorum sanki," diye geçirdi Alper aklından. "Şimdi burada hepimiz ifade özgürlüğüne saygılıyız, alınmak yok," dedi sonra. Karşılık beklemeden de devam etti: "Ali Abi ben demiyorum ki her insan kötüdür, kimseye yardım etmeyelim. Ama halk deyip böyle... Böyle... Yani sanki her insan özünde iyiymiş gibi düşünmek saçmalık bence. İnsan ya bu... Halkın da olsa, kardeşin de olsa, hemşerin de olsa kötü biri olabilir. Geçen Sedef'i bıraktım eve; Marmaray inşaatından mıdır kentsel dönüşümün elemanı mı neyse amele amele tipler... Ellerinde iki litrelik kolalar... Kimlik gibi zaten her amelenin elinde litrelik kola olacak illa..." "Eşek gibi çalışıyor adamlar şeker istiyor vücutları tabii," diye atıldı Zeyno öfkeli bir tavırla, "paraları da ona yetiyor." Alper tınmadı, "Bakışları göreceksin, maymun gibi hareketler, sesler çıkarmalar. Hani uysak heriflere beni kesecekler orada kızı da..." Zeyno yine tersledi oğlunu, "Zengin bakmıyor mu? Tecavüz etmiyor mu? Öldürmüyor mu? İşçi mi öyle bir tek? Ama o yakasını sıyırabiliyor tabii. Hukuk güçlünün koruyucusu olursa..." Alper'in aklına tam da bu duruma uygun, annesini haklı çıkaran bir Bob Dylan şarkısı geldi; William Zanzinger isimli, aileden zengin bir gencin on çocuk annesi, elli bir yaşındaki hizmetçi kadını öldürüp yakayı sıyırmasını anlatan o şarkı... Bunları düşünüp itiraz edemeyince sinirlendi. Terlediğini hissediyordu: "Ne alâka?" dedi. Sesi bağırır gibi çıkmıştı. "Zengin yapmıyor mu dedim ben? İnsanları halk diye paketleyemezsiniz işte. Herkes kendi menfaatini maksimize etmenin peşinde... Kalmışsınız iki-üç romantik böyle... Sedef haklı ya; gideceksin Amerika'ya... Gemisini yürüten kaptan! Daha sizin gibi aklı başında insanlara bile laf anlatamazken... Amerikalı akıllı adam. Hem köle eder hem de şekere mi ihtiyacı var naha dayar kolaları ellerine ona da bağımlı eder..." Ali'ye döndü, "Şimdi böyle tek tek ağzı soğan kokan halkımızın basuruna çözüm bulmak mı mesele? Bu da amelelik ama siz zaten ırgatlığı romantize etmeyi seviyorsunuz. Valla insandan hiç hazzetmediği halde sırf bilimsel ilgisinden, hırsından ve hatta kibrinden mesela kansere çözüm bulanı tercih ederim ben..." "Bağırma !" dedi Zeyno bağırarak. "Git oğlum. Götünüz sıkıya gelmiyor hiç. Abin gitti sen de git! Corcun kölesi olun gidip."
Sayfa 227 - Sözler: Öfke dev bir dalgaymış çekti götürdü dibeKitabı okudu
56 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.