Gönderi

KIŞ GRİSİ
Çocuktur bende bu yanık şehir kokusu. o bembeyaz fotoğraflarda bulunmayan,içeri her defasında , eskimiş ayakkabındaki, en ücra deliği bulan, ve itinayla içeri dolan. Yarısı buzdan, soğuk kar tortusu... Kış grisi diye bir şey vardır bilir misin ? Hani sokaklar yanmış odun, yanmamış ucuz kömür isi kokar. İşte bir rengi vardır o kokunun , yürürken içine çekersin... O rengi içine çekmek , bir mevsimi içselleştirmektir. Unuttum dediğin yerde yakalar seni yokluk hali. Başını nereye çevirsen karşılaşırsın o yoklukla, çocuklukla... Bırak peşimi, gelme arkamdan, düş yakamdan, ağlama... Ağlama biliyorum duymayacaklar sesini. Sesin kısıldığıyla kalacak, gözün kızardığıyla. Göz yaşın eksildiğiyle kalacak. Daha küçücük ellerin senin , tutamazsın mevsimi zorlama. Güneşi doğuramazsın daha karları eritemezsin bakışınla. Artık büyü, tara saçlarını, kokular sürün en pahalısından. Hemen ısınıyor ellerin, üşüyünce. Avuçlarına hohlamadan da geçiyor mevsim dizlerini karına çekmeden de uyumak mümkün geceleri. Nolur büyü, düş yakamdan. Büyü artık , bırak peşimi. Unutmak istiyorum seni... (dimi ?)
·
38 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.