Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

500 syf.
7/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Büyük çaplı bir veba salgının ardından kendilerine has bazı özellikleri doğaüstü boyutta güçlenen ve ‘Seçkinler’ olarak adlandırılan bir grup insan tarafından yönetilen İlya ülkesinde, hiçbir doğaüstü yeteneği olmayan ‘Sıradan’lar, hastalık yaydıkları gerekçesiyle idama mahkum ediliyordu. Ama, Loot şehri varoşlarında yaşayan ve becerikli bir hırsız olan ‘sıradan’ kızımız Paedryn Gray, kendini gizlemekte de, hayatta kalma konusunda da oldukça başarılı olmuştu. Ta ki, Loot’un ara sokaklarından birinde saldırıya uğrayan geleceğin kraliyet infazcısı, yakışıklı prens Kai’nin hayatını kurtardığı güne kadar. O gün her ikisinin de kaderinin değiştiği gün oldu. Kraliyet infazcısı hem suçluları hem de sıradan insanları bulmak ve gerekli cezayı vermekle görevliydi. Onun hayatını kurtaran Pae, hiç istemediği halde kraliyetin ilgisini cekmişti. Bu da yetmezmiş gibi, prensin hayatını kurtaran kahraman olarak, her yıl yeni seçkinleri belirlemek için düzenlenen ulusal yarışmaya katılmak için de seçilmişti. Tüm bu yaşananlar, hayatını daha da karmaşık bir hale getirmiş ve Pae için tehlikeli, heyecanlı ve ölümcül bir kedi fare oyunu başlatmıstı. Diğer yarışma adaylarının birbirinden ilginç yeteneklerinin yanında daha basit kalan sözde!!! yeteneğine rağmen, hayatta kalma konusundaki başarısından dolayı başta kraliyet ailesi olmak üzere tüm dikkatleri üzerine çekiyordu, istemese de Pae. Yarışma ayrı bir zorluk yaratsa da, asıl zorluğu, sürekli peşinde dolaşan ve kendisinin de ilgisini çeken Prens Kai ile oynadığı tehlikeli ve gittikçe harareti yükselen saklambaç oyunu cıkarıyordu. Tüm bu süreç aksiyonlu, zorlu ve aynı zamanda romantik günlerin de başlangıcıydı. Kontrolü dısına çıkan bu olayları akışına bırakan Pae, yarışmaya katılma sürecinde hem sırrını gizleyip, hem de hayatını ve en önemlisi kalbini korumak için elinden geleni yapsa da başarılı olabilecek miydi? Yaptıkları ile dengeleri değiştirecek, akıl almaz sırları açığa çıkaracaktı henüz farkında olmasa da. Fakat işler Paedryn’in hesapladığı gibi mi ilerleyecekti? Hangi gerçekler su yüzüne çıkacaktı? Bu sorular bir miktar cevabını bulmuş olsa da, kitap bittiğinde daha farklı konularda ve daha çok soru işareti oluştu kafamda. Oldukça akıcı ve sade bir dille yazılan kitapta nispeten geniş bir evren anlatılıyordu. Özellikle Seçkinlerin yetenekleri oldukça çeşitliydi. Dilini sevmiş olsam da, bazı olayların oldukça hızlı gelişmesi, Seçkinlerin yetenekleri dışında çok fazla fantastik kısım olmaması bir miktar hayal kırıklığı yaşattı şahsen bana. Öykünün aksiyon ve fantastik kısımları arka planda, romantik kısımları ise daha ön plandaydı tüm kitap boyunca. Olaylar bölüm bölüm ve dönüşümlü olarak Paedryn ve Kai bakış açısıyla anlatılıyordu. Küçük yaşta ebeveynlerini kaybedip sokaklarda kendi başına ayakta kalmış inatçı ve güçlü kızımız Paedryn ile, güçlü, yetenekli ve bu yeteneği nedeni ile çocukluğundan itibaren fiziksel ve zihinsel yönden aşırı zorlanarak büyütülen Kai’nin ortak noktası, zorlu geçen çocukluk yılları ve bu yıllarda verdikleri zorlu mücadeleydi. İşte bu büyüme şartlarından dolayı güçlenmişlerdi. Ama, yaşadıkları travmaların etkisiyle dışarıya karşı oluşturdukları kalın zırhın, birbirlerine karşı hissettikleri ve gün geçtikçe güçlenen duyguları nedeniyle zayıflamasını tüm öyküye yayarak, yavaş tempoda anlatmıştı yazar. Bu da bir araya geldiklerinde oluşan yoğun duygusal atmosferle başarılı bir şekilde hissettirilmişti okura. Bu nedenle de fantastik kısmı yeterli gelmese de romantik kısımlarını beğenerek okudum ben şahsen. Aşk, aile, intikam, entrika, fantastik yetenekler, ihanet temalarında ilerleyen kitabımız seri başlangıcı olduğu için, oldukça heyecanlı bir noktada bitti ve ben devamını da merak ediyorum açıkçası. Bir de kitabın baskısını çok beğendiğimi belirtmeden geçemeyeceğim( Ciltli ve yan baskılısını okudum). Kısacası, romantik fantastik kitapları seviyorsanız, konusu da ilginiz çektiyse bir şans verebilirsiniz diyor, keyifli okumalar diliyorum hepinize. Kitaplarla kalın. “Kader, tuhaf, kaypak bir şey; nasıl yaşayacağını seçme şansı vermiyor.” “ Keskin bir bıçağın üzerinde yürüyüp kesilmemeyi ümit ediyordum. Ateşle oynayıp yanmamayı, tehlikeli bir akıntıda boğulmamayı.” “Çok etkileyiciydi. Ona dair her şey çarpıcı keskinlikteydi ve nefesimi kesiyordu. Fakat birden yutkunmayı bir çabaya, nefes alıp vermeyi ağır bir işe çeviren bana bakışı oldu. Bana daha önce yanımda olmak bir ayrıcalık, bana bakmak bir lütufmuş gibi bakan olmamıştı onunla tanışana dek.”
Powerless
PowerlessLauren Roberts · Beta Byou · 202499 okunma
·
85 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.