Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Türkiye'nin içine düştüğü çıkmaz...
Türkiye için kara bir gün. Savunma sanayimizi ve bir çok alandaki başarılarımızı yok etmenin başlangıcı. Ancak mecburi bir durum. Ya Amerika'nın gölgesine sığınacaktık ya da Sovyetler Birliği'ne istediklerini ( Ardahan, Kars ) verecektik. Biz ise Amerika'nın gölgesine sığınarak Marshall yardım planına dahil edildik. Tabi ki Amerika bizi kendilerine bağımlı hale getirmek isteyecekti. Ve verdikleri toplamda 137 milyon doları, sanayileşme ve üstün başarı gösterdiğimiz alanlarda kullanmamamızı söylediler. Türkiye'deki durumu öğrenmek için gönderilen Thornburg ve ekipi bir rapor hazırladı. Raporun içindeki bağımlılık önerilerinden bazıları şunlardı: - Devletçilik sonlandırılmalı ve liberal uygulamalara geçilmelidir. - Hızlı ve planlı sanayileşme anlayışı terk edilmelidir. ( Bunun sonucunda THK Etimesgut Uçak Fabrikası'nın faaliyetlerine son verilmiştir örnek olarak. ) - Demiryolu yerine karayolu ulaşımına öncelik verilmelidir. ( Türkiye araba üretmek yerine, Amerika'dan araba satın aldı. Amaç her zaman buydu ) - Ağır sanayi kurulması gerekli değildir. Örneğin Karabük Demir Çelik Fabrikası tasfiye edilmelidir. Ağır sanayi tesisleri kurmak yerine tarımsal üretimi artıracak tedbirler alınmalı ve özel sektörün halkın ihtiyaçlarını karşılamaya dönük hafif sanayileşmesi teşvik edilmelidir. - Uçak ve motor üretimine gerek yoktur, projeleri iptal edilmelidir. ( Dediğim gibi uçak fabrikaları kapatılmış ve Amerika'ya bağımlı hale gelmiştik. ) - Enerji üretimine gerek yoktur. - Traktör fabrikası kurmaya gerek yoktur. - Yabancı sermayenin ülkeye girişi serbest bırakılmalıdır vs. Evet, Türkiye bu önerileri yerine getirirse Amerikan yardımları sürecekti. Peki ABD neden Türkiye'ye yardım edecekti ? ABD Başkanı Truman'ın Marshall Planı'nı yönetmek üzere atadığı Averell Harriman bu sorunun çok açık yanıtını veriyor. 1949 başlarında Türkiye'ye gelen ve başbakan ile görüşen Harriman, 6 Ocak 1949'da Washington'a gönderdiği telgrafta şöyle demektedir: " Avrupa'nın hiçbir ülkesi bu kadar kararlı bir şekilde direnme iradesine ve kaynaklarını işleme hırsına sahip değildir. Yardımımızla ve yalnızca bizim yardımımızla Türkiye, Sovyet saldırganlığına karşı giderek daha etkili bir caydırıcı olabilir ve Doğu Akdeniz ve Avrupa'daki ekonomik gelişmelere katkıda bulunabilir. " Burada da açıkça görüyoruz. Ya Sovyetlere yem olacaktık ya da Amerika her şeyimize karışacaktı ( Eğitimden Sanayiye.. ). Biz Amerika'yı seçtik. İleride bununla ilgili detaylı bir yazı yazabilirim...
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.