Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yazılacak çok şey vardı daha Elim titriyor dedi birde kağıtlar yorgun Daldıkça daldı Ellerin de sanki dünyanın en uzak yerleri vardı Mırıldandı gölgesi uyanmadan Ve gözlerini kırpmadan ; "İsterim ki ilk sana uğrasın bahar Gözlerinde bitsin çiçeklerin en kokulu hali Aynaya her baktığında temayül edebilesin cenneti !" Ne oldu efendim ! Kim bu yürek sızısı Sizin değil ya Kimin olmuş yazısı ... "Aşkın en büyüğü söylenilmeyendir Hiçbir göz ve ayna da görülmeyendir Şeytan gibi dolansalar da damarların da Asla ve kat'a sezilmeyendir ..." Mazur görün efendim ! Ne için yazmaz kader Büyüklüğünden mi korkar ki Hep mahşere gark eder ! Gülümsedi yorgunca Ömründe ki tüm akşamları birden saymışcasına ... "Sarılmak tenlerin işidir Kavuşmak ruhların marifeti Toprak olmadıkça kavuşamazsın Hür olmadıkça sarılamazsın" Derken ayırdı ellerini Takvimde bir şeylere bakarken Sanki sonsuzluktan bir gün arar gibi ... Kapatıp bu defa açmadan gözlerini "Sevmek bu dünyada başladı Lakin sevmek zamana tabi olmamalı Onun için ölmeli insan toprak olmalı Kafesinden kurtulan bir kuş gibi hür Kavuşmak için uçmalı insan İstediği yere konmak için ..." Şimdi bildim efendim Öldüyse sevdiğimiz idrak etmek basit sonsuzluğu Yaşıyorken anlamak ise büyük bir lütuf Beklemek an bile sayılmaz sonsuzlukta Her halükarda kanat çırpacak kuş Kafesi kırılsa da kırılmasa da ... "Evet ... evet Bak yağmur yağmakta Şarkılar söyleye söyleye Yakışmaz mı iki fincan çay bu havaya " Elbette efendim elbette :)
·
84 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.