Gönderi

232 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
"Allah'ı İnkar Mümkün Mü eserini bitirdim. Bütün filozofların, çeşidi dinlere bağlı olan natüralistlerin , akılcıların, materyalistlerin, hukukçuların, düşünürlerin, tasavvufcuların tümü ruhun var olup olmadığını, ruhun ve maddenin bir ya da ayrı olup olmadığını ruhun kalıcı olup olmadığını inceliyor... ... Bu incelemelerde bilim ve fenne dayananlar kabul edilebilir." Yukarıdaki ifade Atatürk'e ait. Daha doğrusu bu kitapta öyle yazıyor. Tarih oldu mu kimse bana ya da tek bir kitaba güvenmesin, gitsin araştırsın zaten. Tarzı benziyor tabi. Ardından, "imam Gazali, İbni Sina, İbni Rüşd gibi müslüman bilginlerin fikirleri dahi sıradan kabullerden büsbütün başkadır fakat yine de açıklamalarında gizli kalmış taraflar vardır. " diye devam ediyor. Kitabın geneli Allah'ı inkar etmenin mümkün olmadığı ile ilgili olsa da inkâr doğru kelime değil bana göre. Çünkü burada ispat ettiğini düşündüğü inkârın mümkün olmadığı olamaz. Çünkü inkâr mümkündür. Reddedenler ediyor. Mantıken edemezsin demek istemiş. Tabi burada Osmanlıca'nın zenginliği ile karşı karşıyayız. Kelimeler yumuşatılmış. Yani Atatürk'ün okuması ile benim okumam arasında fark var. Muş Bitlis Siirt savunmasında dağda bayırda okumuş bildiğim kadarıyla. Coğrafi şartlar bile o anlamayı, fehmetmeyi etkiliyor. Aslında bu konuda bir ifadesi daha var ama doğruluğunu bilmiyorum işte. İfade üç aşağı beş yukarı şu: Dindar filozoflar sırf dine uyduracaklar diye saçmalamışlar bazı şeyleri diyor. Tam böyle demiyor. Dini bilime, bilime dine uydurmak için kafalarına göre konuşmuşlar gibi bir söylemi var ki bu da söyleyebileceği bir şey. Bazı hatıralarında yazdığını okudum. Ama o hatıraları elimde olmadığı için net konuşamıyorum. Kısacası o şartlarda böyle bir kitabı okumuş olması evet mühim. Ama ben Atatürk'ü biraz tanıdımsa bu kitaba başlama ya da tutunma sebebi sadece bu değil. Eminim o hatıralarında asıl konuya da değinmiştir. Filibeli'nin farklı bir kafası var. Zamanın ötesinde. Orta çağ hayatından günümüz yaşayışını geçmek mecburiyetinde kalmış bir milletiz diyor. Sonrasında medeniyet bizim hatırımız için ve bizi beklemek üzere ilerlemekten vazgeçip geri kalmayacağından öyle kaplumbağa yürüyüşüyle biz hiçbir zaman medeniyet kervanına yetişemeyiz de diyor. Kısacası O da devrim düşüncesini savunuyor. Bence etkili kısım bu kısımdır Atatürk için. Benim ruhun varlığı ile bir problemim yok. Ama yazıldığı dönemi düşününce yazılması gereken bir kitapmış demek ki diyebilirim.
Allah'ı İnkar Mümkün müdür?
Allah'ı İnkar Mümkün müdür?Filibeli Ahmed Hilmi · Yakamoz Yayınları · 200840 okunma
·
53 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.