Gönderi

Avf b. Malik hadisinde Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Denildi ki ey Allah'ın Rasulü onlara karşı silahla sa-vaşmayalım mı? Dedi ki: Aranızda namazı ikame ettikleri sürece hayır."[Müslim, İmare] Hadiste geçen "namazı ikame" etmek sözü ile İslâm'a ait tüm hükümleri uygulamak kastedilmektedir. Burada kullanılan ifade biçimi, cüzü zikrederek bütünü tanımlama cinsinden bir ifade şeklidir. Ancak idareciye karşı silahla karşı çıkmanın ve onu idarecilik makamından uzaklaştırmanın farz olabilmesi, zann-ı galip yolu ile de olsa idareciyi ortadan kaldırmaya gücünün yeteceği kanaatinin varlığına bağlıdır. Zira hem münkerin ortadan kaldırılması için el (güç) kulla nılması hem de küfür hükümlerini uygulayan idareciye silahla mücadeleye çağırma, hadislerde güç yetirme şartına bağlanmıştır. "... gücü yetmezse diliyle..." [Müslim) ibaresi gereği, eğer güç yetmiyorsa bu durumda idareciye karşı silah göstermek ve onunla savaşmak vacip değildir. Bu durumda yapılması gereken, kuvvet hazırlamak yahut güç sahipleri ile yardımlaşmaktır. İdareciyle mücadeleye yeterli güç toplandığında yine mücadele ve kıtal vacip olur. Küfrü açıkça görülen devlet başkanına karşı silahlı mücadeleye girmenin önemli şartlarından biri de yaşanan yerin İslâm hükümlerinin tatbik edildiği dâru'l İslâm olmasıdır. İslâm hükümlerini uygulamaktayken birden bunları bırakıp yerine küfrün hükümlerini uygulamaya koyan yönetici ile fiilî mücadele şarttır. Zira rivayetlerdeki "Masiyetle emrolunmadığı müddetçe."‬‎ tabirinden, önceden olmadığı hâlde sonradan yönetici de küfür açığa çıkarsa anlamı çıkmaktadır. Yani İslâm'ı uygu- lamakta olan yöneticinin İslâmi hükümleri uygulamayı terk edip küfür hükümlerini açıkça uygulaması durumunda yönetici ile savaşmanın farz olduğu anlatılmaktadır. Ülke dâru'l küfür ise ve İslâm'ın hükümleri yürürlükte değilse küfür hükümlerini ve bu hükümleri Müslümanlara tatbik eden idarecilerin ve rejimin ortadan kaldırılması ise İslâm Devleti'ni kurmada ve İslâm hükümlerini uygulamada Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in takip ettiği yola uyarak nusret talebi (yani değişim için güç sahiplerini kazanma) yolu ile olur.
Sayfa 27 - Köklü değişimKitabı okuyor
30 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.