Gönderi

202 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 5 days
Ben bu kitabı yıllar önce almış ama bir türlü okuyacak cesareti toplayamamıştım. Bazı kitaplar için zihnin gerekli olgunluğa erişmesi gerektiğini düşünüyorum ki haklıyım bence zamanında okumuşum çünkü beni yıktı, geçti, kendime getirdi. 1950'li yıllarda geleceğin karanlığını düşlenerek yazılmış olan bu kitap ateşten oluşuyor. Okuyanı da yakıyor, karakterleri de, kitapları da... Okurken yanan sen oluyorsun, Montag ile birlikte koşuyor, befes nefese kalıyor ve yaktığın için pişman oluyorsun. İtfaiyenin görevi söndürmektir, ama onlar yakıyor. Bana kalırsa gerçek görevlerinden de uzaklaşmamışlar, yaktıkları her kütüphanede, her kitapta bir hayat sönüyor, bir dünya yerle bir oluyor. Bir savaş var ama kimse bunu görmüyor, umursamıyor. Kocalar savaşa gidiyor, eşler geride Beyaz Palyaço izliyor. Şehre bomba düşerken bile şaşıramıyorlar, belki de aptallaşmış beyinleriyle kurtulacaklarını düşünüyorlar ama hepsi toz oluyor. Peki kitaplar? Kütüphanesiyle birlikte yanan bir kadın vardı, onunla birlikte bütün umutlarınızda yanıyor. Gerçekçi çünkü o asra yaklaştık artık. Teknoloji bizi ele geçirdi, kitapları yüzeysel bir şekilde okuyup geçiyoruz, fiyatlara bakılırsa zaten yakında kimse alıp okumaya cesaret edemeyecek. Elimizde telefonlar, önümüzde aptal kutuları... aptal kutularına bakan aptallar... Hani bazı kitaplar sıkı bir tokat gibi çarpar suratınıza işte bu kitap o kitap. Bir çöküşün öyküsü bile diyebiliriz bence ama onu kullanmışlar biz Fahrenheit 451, diyelim. Bir kağıdın yanma derecesi... Bir kağıdın, bir kitabın, bir hayatın yanma derecesi. Su bile söndüremez bu yangını biz zihnimizde sakladıklarımızla öleceğiz, ama böyle ama öyle...
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289.8k okunma
·
103 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.