Gönderi

Bu münakaşa Türk semtlerinde oluyor ise Türklerden kimse olay mahalline yaklaşamazdı. Yakınlarına gelip "Ne istiyorsunuz?" diyen herhangi bir Türk, sivil Ermeninin "Aha bu da şahittir. Benim alacağımı bilir. "bahanesiyle suçlu ile birlikte kiliseye götürüleceğini bilirdi. Yalnız, diğer Türklere "Filân yerde yine bir Türk, kiliseye götürülüyordu." denilebilirdi. Olay yerinde toplanan Ermeniler ise davalı Türke hitaben ve yüksek sesle "Allah'tan korkmuyor musun? Şu fukaranın hakkını nasıl yersiniz? Kendinizi hâlâ Türk Hükümeti zamanında mı zannediyorsunuz? Hadi git Ermeni adaleti huzurunda hesap ver!" şeklinde karşılık vererek barbarlıklarına devamla Ermeni cinayet komitesinin inzibat kuvvetlerine yardım ederlerdi. Ölüme giden bu Türk, eğer Türklerin fazla bulunduğu Hükümet, Kalekapusu, Ulucami semtlerinde görülür ise ve tanınmış bir şahıs ise hısım ve akraba, dostları faaliyete geçer, kiliseye varmadan ve bir Ermeni ahbabı ile beraber arkalarından yetişirler, dostu Ermeni güya diğer Ermenilere bir işaret yapar, "Nereye götürüyorsunuz bu adamı? Alacağın varsa paranı al." der, Türk'ün mali durumuna göre pazarlığa girişilirdi. Evvela davacının, sonra muhafızların gönlü görülürdü. Bizim dost Ermeni de arabuluculuğuyla "İstemem ama yan cebime koy" kabilinden biraz dünyalık edinirdi. Bu hal bilhassa yerli ve zengin Türkler üzerine tatbik edilirdi. Şehrin diğer kısımlarında ve semtlerinde yakalanan kimsesiz veyahut fakir Türklere böyle bir kiliseye davet vuku bulursa, kurtuluşu ihtimali binde birdi. Yolda dolaşan takviyeli Türk jandarma, polis devriyelerine rastlarlarsa kurtulabilmek ümidi olurdu. Ermeni komitecilerinin bunu da keşfetmelerinden sonra yakalanan bütün Türkler ıssız mahalle ve sokaklardan kiliseye götürülür oldular.
Sayfa 10 - Milli Mücadele ve İşgal Hâtıraları I, Büyük Kilikya Hıristiyan Cumhuriyeti Nasıl Kuruldu?; Ermeniler İlk Resmî Cinayetlerine BaşlıyorKitabı okudu
·
77 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.