Gönderi

Aşkın doğurduğu istek, yani bütün yüzyılların şairlerinin durup dinlenmeden sayısız biçimlerde dile getirdikleri ve bir türlü tüketemedikleri gibi, hakkını da veremedikleri bu istek (belli bir kadının elde edilmesinden sınırsız bir mutluluk, elde edilmemesinden anlatılmaz bir acı duyulacağını hissettiren bu istek), kaynağını bireyin günlük gereksinimlerinde ve yoksunluklarında bulamaz. Sevilen varlığın elde edilmemesinden doğan acı için de durum aynıdır. Bu mutluluk da, bu acı da; kendi amaçlarının gerçekleşmesi konusunda yerine başka şey konulmayacak bir fırsatı ele geçirmiş olduğunu kavrayan ve bunun hem kazanılabilir hem de kaybedilebilir olduğunu bilen tür ruhunun çırpınışlarıdır. Yalnızca türün sınırsız bir hayatı vardır. Ve bundan ötürü, sınırsız bir istek duyan, sınırsız bir doygunluğa erişen ve sınırsız acı çekebilen şey, yalnız tür ruhudur. Ama tutkulu aşkta, bütün bunların, ölümlü bir insanın yüreğine sıkıştırılmış olduğunu görüyoruz. Öyleyse, bu çeşit bir gönlün, nerdeyse patlayıp dağılacak gibi olmasına ve içine dolan sonsuz zavallılık ile sonsuz coşkunluğu dile getirecek sözü bulamayışına şaşmamak gerekir. İşte bu durum, sınırsız mecazlara başvurarak, dünya ile ilintili her şeyin yükseğinde uçup duran her çeşit yüce erotik şiirin kaynağıdır. Bu, Petrarca'nın konusu, St. Preux'lerin, Werther'lerin, Jacobo Ortis'lerin kaynağıdır. Onu göz önünde tutmazsak, St. Preux'leri, Werther'leri, Jacobo Ortis'leri anlayıp açıklayamayız. Çünkü, sevilen kimselere karşı gösterilen bu sınırsız hayranlık ve beğeniş, birtakım manevi üstünlüklere ve genel olarak sevilen kadında bulunan herhangi bir gerçek ve nesnel bir niteliğe dayanmış olamaz. Her şeyden önce, sevilen kadın, tıpkı Petrarca'nın yaşantısında olduğu gibi, seven erkek tarafından yeterince tanınmamaktadır. Sevilen kadının, kendi amaçları için hangi ölçüde işe yarar olduğunu, ilk bakışta tür ruhu anlayabilir ancak. Ve büyük tutkular da, genel olarak, daha ilk bakışta ortaya çıkar. (Bunun sebebi tanınmayan kişinin idealimizdeki haline aşık olmak elbette ancak, kolektif coşkunun bir kalbe sıkışmışlığı olarak aşkı tanımlamak ilginç ve güzel bir metafor.)
·
45 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.